İsrail, Gazze’de bitkin, Lübnan’a temkinli

İsrail, Gazze’de bitkin, Lübnan’a temkinli

İsrail’in Hizbullah ile yaşadığı gerilim, Hamas ile dokuz ay süren çatışmaların ardından ordunun Gazze’de aşırı bitkin düşmesi ve kaynaklarının azalması gibi faktörler nedeniyle yerini endişeye bırakıyor.

Washington Post’un haberine göre İsrailli liderler Lübnan ile savaş istemediklerini ifade etseler de her türlü duruma hazır olduklarını belirtiyorlar. 

Başbakan Benyamin Netanyahu kısa süre önce Lübnan sınırına yaptığı bir ziyaret sırasında İsrail’in önemli bir operasyona hazır olduğunu vurguladı. 

Hatta Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan’ın Taş Devri’ne geri dönebileceği uyarısında bulundu. 

Washington Post’a göre, İsrail’de, ülkenin son yıllardaki en uzun savaşının ardından askerler üzerindeki baskı ve azalan kaynaklar nedeniyle endişeler artıyor.

Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı dokuz aydır sürdürülen saldırılar direnişi yenilgiye uğratmadı ve siyasi olarak zor durumda olan Netanyahu henüz bir çıkış stratejisi belirlemedi. 

Uzmanlar, İsrail’in Lübnan’da daha büyük, daha iyi silahlanmış ve daha profesyonel bir düşmanla ve daha da derin bir askeri bataklık tehdidiyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıyor.

İsrail, Hamas direnişçilerinin İsrail’in güneyine saldırdığı 7 Ekim’den bu yana zorlayıcı bir savaşın içine girdi. 

Birkaç saat içinde, Hamas’ın müttefiki olan İran destekli siyasi hareket ve direniş örgütü Hizbullah’ın savaşçıları Lübnan’dan kuzey İsrail’e saldırılar düzenlemeye başladı. 

İran destekli Hizbullah’ın bu saldırıları, her geçen ay tırmanan ve her iki ülkenin derinliklerine yayılan kısasa kısas bir sınır çatışmasının başlangıcı oldu.

Washington Post’a göre, İsrail Gazze’de daha az yoğun bir savaş aşamasına geçtiğini ve Kahire’de olası bir esir takası anlaşması için müzakerelere yeniden başladığını söylüyor. 

Ancak Hizbullah, Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanana kadar silah bırakmayacağını ya da İsrail sınırından geri çekilmeyi düşünmeyeceğini ısrarla vurguluyor.

Hem İsrail hem de Hizbullah diplomatik bir çözümü tercih edeceklerini söylüyor; ancak ikisi de böyle bir çözümün gerektireceği türden tavizler vermeye hazır görünmüyor. 

Sonuçta ölü sayısının arttığı, sınır kasabalarının terk edildiği, meyve ağaçlarının ve mandıraların bakımsız kaldığı ve İsrail’in yerinden edilmiş kesimlerinin hükümetin harekete geçmesi için baskı yaptığı gergin bir durağanlık ortaya çıkıyor.

İsrailli askeri liderler aylardır bir Lübnan saldırısı için planlar hazırlıyordu. 

Çarşamba günü, iki İsrailli sivil, Hizbullah’ın füze saldırısında öldürüldü.

Eski savaş kabinesi üyesi Benny Gantz, kendisinin ve diğerlerinin Netanyahu’dan Mart ayında İsrail’in Lübnan’a girmesine izin vermesini talep ettiklerini belirtti. 

Gantz, Netanyahu’nun “tereddüt ettiğini” ve İsraillileri yeni eğitim yılının başlangıcı olan 1 Eylül’e kadar kuzeydeki evlerine geri döndürmeyi taahhüt etmeyi reddettiğini söyledi.

Gantz, “İsrail kuzeydeki olayların bu şekilde devam etmesini, bir yıl daha kaybetmeyi göze alamaz,” dedi. 

Eski savaş kabinesi üyesi, “Bedelin askeri hedefler ve Hizbullah’ın da bir parçası olduğu Lübnan altyapısı olarak ödenmesinin zamanı geldi.” diye ekledi. 

İbrani Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Gayil Talshir, bir zamanlar savaşları önleme becerisiyle övünen Netanyahu’nun “İsrail halkının Tel Aviv’e binlerce roket atılmasına hazır olmadığını bildiğini” söyledi.

Talshir, Başbakan’ın strateji geliştirmek yerine kendisini “izole ettiğini”, zaman kazanmak için zor kararlardan kaçındığını ve etrafını askeri uzmanlıktan yoksun sadıklarla çevirdiğini söyledi.

Analistler, Gantz’ın kısa süre önce ayrılmasının ardından savaş kabinesini fesheden Netanyahu’nun, ordunun Lübnan’a odaklanabilmesi için aylardır Gazze’de ateşkes ve rehine anlaşması için bastıran Gallant da dahil olmak üzere, ordudaki üst düzey yetkililerle arasına daha da mesafe koyduğunu söylüyor.

Geçtiğimiz Pazar günü, Meron Dağı’ndaki stratejik bir askeri üs de dahil olmak üzere İsrail’e düzinelerce füze düşerken Gallant, “Bunlar sadece güce karşılık veren Hizbullah’a karşı gücümüzü kullanmak açısından kritik günler” dedi.

Sınırı savunmak için 8 Ekim’den sonra kuzey İsrail’de kalan az sayıda İsrailli bu kadar uzun süre belirsizlik içinde kalmayı beklemiyordu.

Washington Post, Hizbullah’ın Hamas’ın iki katından fazla direnişçiye ve güdümlü füzeler de dahil olmak üzere dört katından fazla mühimmata sahip olduğunu belirtti. 

Artık, İsrail’in hazırlıksız olduğuna dair endişeler artık açıkça dile getiriliyor.

İsrail İşçi Partisi lideri ve İsrail ordusunun eski genelkurmay başkan yardımcısı Yair Golan geçen ay bir İsrail radyosuna verdiği demeçte “Yedekler ve düzenli ordu sistemi iliklerine kadar yıprandı” dedi.

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nde eski bir yetkili olan ve şu anda Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırmacı olan Yoel Guzansky, ”İsrail ordusu tükendi, ekipmanların bakıma ihtiyacı var, mühimmatlar da tükendi.” dedi.

Askeri protokol gereği isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan 25 yaşındaki İsrailli bir yedek asker, orduda “tükenmişlik” hissinin biriktiğini söyledi.

Geçtiğimiz ay İsrail’in Hayfa kentindeki limanın insansız hava aracı görüntülerini yayınlayan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, “kuralsız ve limitsiz” bir savaş uyarısında bulunmuştu.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

three + 19 =