Washington Gazze iskelesi konusunda gerçeği söylemiyor

Washington Gazze iskelesi konusunda gerçeği söylemiyor

Gazze’ye “yardım aktığı” iddiaları, halkın içinde bulunduğu vahim insani durumu ortaya koyan istatistiklerle örtüşmüyor.

Stephen Semler, ‘Responsible Statecraft’ adlı sitede kaleme aldığı makalesinde, Biden yönetiminin, ABD’nin Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için “uluslararası çabalara öncülük ettiğine” ve ordunun iskele operasyonu aracılığıyla “Filistinlilere malzeme aktığına” inanmamızı istediğini söyledi.

Semler makalesinde, pazartesi günü Pentagon sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder’in, geçen ay kötü hava koşulları nedeniyle parçalanan iskelenin cumartesi günü yeniden açılmasından bu yana 492 tonu iskeleden sahile olmak üzere 1.573 ton yardım ulaştırıldığını söylediğini belirtti.

Semler, ancak bu malzemelerin Filistinlilere “akmadığını” ve hiçbir zaman da “akmayacağını” iddia etti.

Makalede, Gazze sahilindeki iskelenin 17 Mayıs’ta faaliyete geçmesinden bu yana açlık çeken Gazzelilere neredeyse hiç gıda ulaşmadığı belirtildi.

Dünya Gıda Programı’nın (WFP) bir raporuna yer verilen makalede, 17-18 Mayıs tarihleri arasında iskeleden sadece 15 kamyonun dağıtım için Gazze’deki depolarına ulaştığı, 19-21 Mayıs tarihleri arasında ise hiç yardım ulaştırılmadığı ifade edildi.

Semler, Refah’ta, İsrail işgali saldırganlığını sürdürdüğü sürece Filistinlilere hiçbir yardım ulaşmayacağını vurguladı.

Bu bağlamda Dünya Gıda Programı’nın, İsrail’in kenti işgali nedeniyle 21 Mayıs’ta Refah’a tüm teslimatları durdurduğu hatırlatıldı.

Dünya Gıda Programı pazar günü, önceki gün ABD destekli İsrail katliamında yaklaşık 300 Filistinlinin öldürülmesinin ardından güvenlik endişeleri nedeniyle iskeleden insani yardım dağıtımını durdurduğunu açıklamıştı.  

Dağıtımları koordine eden BM kuruluşu pazar günü, Pentagon’un bahsettiği 492 ton yardımın bir sonraki duyuruya kadar depolarda kalacağını belirterek, Gazze’deki tüm insani yardım operasyonlarının çöküşün eşiğinde olduğu uyarısında bulundmuştu.

Responsible Statecraft, Biden’ın mart ayındaki ‘Birliğin Durumu’ konuşmasında açıkladığı 320 milyon dolarlık (230 milyon dolara revize edildi) “deniz insani yardım koridorunun” özellikle Filistinliler için etkili olmadığını belirtti.

Semler, söz konusu iskelenin, ABD’nin sivil halk için “bir şeyler yapıyormuş” gibi görünmesini sağlayarak Biden yönetiminin çıkarlarına hizmet ederken, İsrail’in de halkı yok eden ve aç bırakan politikasını desteklediğini kaydetti.

Semler’e göre iskele, insanlık dışı bir politikaya insani bir kılıf olarak hizmet ediyor.

İskeleye daha yakından bir bakış

Semler, ABD’li yetkililer iskeleyi savunarak bunun bir başarısızlık ya da “halkla ilişkiler gösterisi” olmadığını belirtse de eleştirmenlerin buna katılmadığı ifade etti.

Makalede, İskelenin faaliyete geçtiği ilk gün olan 17 Mayıs’ta, eski ‘USAID’ (ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı) yetkilisi ve şu anki ‘Refugees International’ (insani yardım kuruluşu) Başkanı Jeremy Konyndyk’in, bunu “insani tiyatro” olarak nitelendirdiği ve gerçek yardımdan ziyade siyasi göz boyamaya odaklanıldığı vurgulandı.

Konyndyk’in, ABD başkanı “insani bir hile” hakkında tweet atarken, Gazze’deki gerçek insani yardım kapasitesinin kötüleştiğine dair sözlerine de yer verildi.

Semler, USAID Levant İnsani Yardım Direktörü Dan Dieckhaus’ın, Konyndyk’in 23 Mayıs’taki yorumlarıyla ilgili bir basın sorusuna cevaben şunları söylediğini aktardı: “Birkaç gün içinde on binlerce insana bir ay yetecek kadar gıda ve diğer malzemelerin temin edilmesine tiyatro demem… Herkesin kendi görüşüne göre hareket etme hakkı var ama bence genel çabaya şimdiden anlamlı bir katkıda bulunuyoruz.”

Semler’e göre, ABD iskelesi açılmadan önce Gazzelilere daha fazla gıda yardımı ulaşıyordu. Refah sınır kapısının mayıs ayında kapatılması, nisan ayına kıyasla 66 bin 181 palet daha az gıdanın Filistinlilere ulaşmasına neden oldu.

Makalede, gıda ve diğer yardımların Refah kara geçişinde Gazze dışında biriktiğinin de altı çizildi.

İskele politikası

Makalede BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programı tarafından hazırlanan yeni bir rapora da yer verildi.

Söz konusu raporda, “devam eden çatışmaların yıkıcı etkisi” ve “erişim ve mallar üzerindeki ağır kısıtlamalar” nedeniyle temmuz ortasına kadar 1,1 milyon Filistinlinin açlıkla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin her 36 saatte bir İsrail’e silah sağlayarak durumu daha da kötüleştirdiğini söyleyen Semler, ABD’nin elindeki imkânları kullanmayarak da İsrail’in bu yardımı engellemesine izin vermeye devam ettiğini iddia etti.

Semler, İsrail’in ABD silahlarına ve siyasi desteğine olan bağımlılığının Biden’a Gazze’deki eylemleri üzerinde önemli bir etki sağladığını kaydetti.  

Mevcut durumun Biden’ın politik kararlarını yansıttığını söyleyen Semler, Filistinlilere yardım ulaştırılması ciddi şekilde engellenirken, İsrail’in sivil bölgeleri bombalamak için ABD yapımı mühimmat kullandığını ve bunun da Gazze’de çok yakında bir kıtlığa yol açacağını belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

fifteen − two =