Türk turist: İran bir ailenin huzurla yaşayabileceği bir ülke
Eşi ile birlikte İran’a gelen ve İran gezisi ile ilgili YouTube kanalında videolar paylaşan Burcu Gürsoy, Mehr Haber Ajansı’na verdiği demeçte “İran bir ailenin huzurla yaşayabileceği bir ülke” dedi.
Eşi Erol İnan ile birlikte İran’da toplam 10 günlük bir seyahet yapan Türk turist Burcu Gürsoy Yezd, İsfahan, Şiraz ve Kaşan’da çektiği videoları YouTube kanalından paylaşarak İran’ı Türklere tanıtmaya çalışmaktadır.
Mehr Haber Ajansı Türk turist Burcu Gürsoy ile bir röportaj gerçekleştirdi. Aşağıdaki yazıda bu röportajı okuyabilirsiniz:
1- İran gezilerinizin hangi bölümü sizin için özel bir değere sahipti? İran’da yaşasaydınız hangi kenti tercih ederdiniz?
İran gezimiz içerisinde aslına bakarsanız gezdiğimiz tüm şehirleri beğendik ama mimari açıdan Kashan ve Yezd şehirleri hem zengin hem gezmesi rahat bölgelerdi. İsfahan’ın tarihi mekanları ve ibadet alanları büyük ve geniş olduğu için boyutları bizim ilgimizi çekti. Yezd şehri ise tarihi yapısı bozulmadığı için şehirlerin arasında dolaşmak bizi eski zamanlara götürdü. En özel anlardan bir tanesi ise İsfahan’ın Nakşı Cihan meydanında akşam vakti okunan ezan oldu. Çok huzurlu bir ortam vardı bizde o huzurlu ortamda uzun süre meydanı izledik.
2- İran’da tattığınız yemeklerin hangisi sizin için daha lezzetli ve hangi yemek tat ile lezzet açısından Türk mutfağına yakındı?
Lezzet açısından benzerlikler var elbette. Daha çok et ve pilav ağırlıklı bir menü ile karşılaştık. Türkiye’nin doğu bölgelerinde de yemek kültürü bu şekilde. Türkiye’nin deniz kıyılarına yakın olmasından kaynaklı sebze ve yeşillik ağırlıklı bir mutfağı da var. Tercihen biraz daha fazla sebzeli yemek görmek isterdik. Biryani ve şiraz da içtiğimiz ashe sabzi aralarında aklımızda kalanlar oldu.
3- İran ziyaretinizden önce Şiraz’daki tarihi eserlerle ilgili nasıl ve ne kadar bilgi sahibiydiniz? Yakından yaptığınız gözlemler bu bilgilerle uyuşuyor muydu?
Önceden internet üzerinden araştırma yaptık ama yanımıza bir İran gezi rehber kitabı da aldık. Kitap içerisinde Şiraz’ın tüm özelliklerinden bahsediyordu. Persepolis’e yakın olması sebebiyle de diğer şehirlere kıyasla biraz daha uzun kaldık bu şehirde. Ayrıca bizi ağırlayan hostel sahibi Mesud beyin nazik tavrı ve misafirperverliği hoşumuza gittiği için biraz daha uzun kalmayı tercih ettik. Şiraz gözlemlediğimiz kadarıyla çok dinlendirici bir şehir oldu bizim için. Tahmin ettiğimizden daha rahat hareket edebildik. Kaşkay Türklerinin yakınlarda olması ayrıca yakınlık hissettirdi. Türkçe ile anlaşabildiğimiz yerler oldu.
4- Genellikle Türk turistler İran’a geldiklerinde İran’ın kültürünü daha önce yeterince tanıtamadığına ve ancak bu ülkeye seyahat ederek bu ülkeyi daha doğru tanıyabilecekleri kanaatinde. Sizin yorumunuz nedir.
Çok eski bir tarihe dayanıyor. Birçok medeniyet yaşamış bu topraklarda. Haliyle tanıtmak için bizzat gezmek gerektiğini düşünüyoruz. Kitap ve videolardan her şeyi keşfedemezsiniz. Aslında bizimde gezmek istediğimiz daha birçok yer vardı ama zamanımız kısıtlıydı. Ülkenin doğusunu da gezmek isterdik ama maalesef yetişemedik. Birçok medeniyeti barındırmış şehirlere baktığımızda her kesim insanın farklı bir etkilendiği nokta görebilirsiniz. Bizim içinde geleneksel aile yaşamını çok benimsediğimiz için özlemle baktığımız anılar arasına girdi. Özellikle anlattığımız gibi Nakşı Cihan meydanındaki güneşin batışında insanlar aileleriyle beraber gelmiş meydanda kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde birlikte vakit geçiriyorlardı. Bazıları belki de Persepolis’e gidip burada ne kadar büyük bir imparatorluğun yaşadığını keşfettiğinde mest olacaktı. Ya da Fin bağında gezerken sıcağın ve düz arazilerin arasında birden serinleten harika bir bahçenin olması insanı büyüleyebilir. Dışardan sade ve şatafatsız gözükse de İran kendi içinde ışıltıya ve insana huzur veren bir ortama sahip.
5- Sizce niçin Türkiye’ye giden İranlı turistlerin sayısı çok ama İran’a gelen Türk turistlerin sayısı daha azdır?
Bu farklı açılardan cevaplanabilecek bir soru ama genel olarak bizim kanaatimiz; Türkiye’nin komşu ülkesi olması ilgi çekici gelmiyor olabilir bizim insanımıza. Farklı geziler yapmak farklı kültürler arayan birisi içinde cazip gelmeyebilir o yüzden tercih edilmez. Aksiyon olarak da belki ilk tercih değildir. Bir de şu açıdan bakacak olursak, İran şeriat kanunlarıyla yönetiliyor. Şeriat kanunlarının maalesef sadece Türkiye de değil birçok ülkede negatif bir resmi var. Bu yüzden tereddüt ediyor olabilirler. İran’dan Türkiye’ye sık seyahat edilmesinin sebebini de sanırsak seyahat etmesi kolay olduğu içindir diye düşünüyoruz. Vize kolaylıkları ve benzeri.
6- İran gezilerinizin ardından ülkemize ilişkin sizde oluşan imajda herhangi bir değişim söz konusu mu?
İmaj değişikliği yok aslında biz kendi kültürümüzü ve kültürümüze benzer kültürleri benimsediğimiz için imaj değişikliği olmadı hatta pekişti ve bu durumdan memnun kaldık. İmaj ise: İran bir ailenin huzurla yaşayabileceği bir ülke.
7- İran ile Türkiye arasındaki tarihsel, kültürel ve toplumsal bağları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birçok bağımız ortak. Zaten en başta aynı dine mensubuz. Bu birçok etkeni kolaylaştırıyor. Tarihsel açıdan birçok yerde bir araya gelmiş ya da birbirimizden etkilenmişiz. Özellikle biz Büyük Selçuklu Tarihini çok seviyoruz o yüzden İran’ı da hep gezi listemizin başına ekliyoruz. Tarihsel bakacak olursak yine iki toplumunda sanata çok önem verdiğini düşünüyoruz o yüzden çok zengin eserlerimiz var. Mimari özellikler birbirine benzer, ibadet alanları korunuyor. Toplumdaki benzerlik ise kültürde kadına önem verildiğini düşünüyoruz. Yanlış örnekleri bazen haberlerde görsek de iki toplumda kadının etrafında kümelenen bir sisteme sahip. Hatta gezi esnasında bir İran vatandaşı ile görüştüğümüzde “İran anaerkil bir ülke. Kadının yeri çok özel” demişti. Bizde gözlemlerimizle bunu doğrulayabiliriz.
“Yezd şehrinin ana yapısı bozulmadığı için sanki sokak aralarında dolanırken eski tarihlere gitmiş gibi olduk. Bunu biraz Kashan’da da hissettik ama Yezd daha iyi korunmuş gibi geldi”.
8- Genelde Türkler İran’la ilgili hangi soruları soruyor?
İran hakkında ufak bir seri hazırladık. Gezdiğimiz yerleri olabildiğince anlatmaya çalıştık. Yorum ve sorular içerisinde en çok ulaşım ve konaklama soruldu bize. Bir de İran’da gezerken rahat edip edemeyeceği bir ailenin. Sanırım sorun olarak sadece önceden rezervasyon yapmak istediğinde insanlar ulaşabilecekleri adreslerin çok olmaması. Airbnb tarzı uygulamaların İran için seçenek sunmaması gibi durumlar söz konusu. Sanırım internet üzerinden ulaşım, bilgi ve rezervasyon konusunda biraz daha kolaylık sağlanırsa birçok soru ortadan kalkacaktır.
9- Yayınladığınız videolara baktığııza Yezd kentine daha fazla ilgi duyduğunuzu anlayabiliriz. Sebebi nedir
Yezd şehrinin ana yapısı bozulmadığı için sanki sokak aralarında dolanırken eski tarihlere gitmiş gibi olduk. Bunu biraz Kashan’da da hissettik ama Yezd daha iyi korunmuş gibi geldi. Bir de elbette şehrin daha muhafazakar olması ve bu muhafazakarlığı severek koruması ilgimizi çekti. Cuma camini gezerken bir grup ilkokul öğrencisi geldi camiye. Öğretmenleri gezi düzenlemiş. İçeri girdiklerinde ilk önce sessizce öğretmenlerini dinlediler. Camiyi tanıdıktan sonra avlusunda gönüllerince eğlendiler ve buna kimse karşı çıkmadı. Çocukların o mutlu halleri anı olarak bizde kalıcı etki bıraktı. Şehirden ayrılmadan öncede şehrin tüm yapısını gösteren binalardan birine çıktık.Tepeden manzara gerçekten film sahnelerinden çıkmış gibiydi. İnsan özünü ve köklerini her zaman hasretle hayatında taşıyor. Ve Yezd köklerine sahip çıkmaya çalışan bir şehir olarak kaldı hatıramızda…