Seyyid Hasan Nasrullah’ın mesajı ve İslami Mukaddesat ile ilgili yanıtlar
Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Kuran-ı Kerim’e yönelik saygısızlıklar ile ilgili Aşura mesajında bu saygısızlıkların yanıtsız kalmaması gerektiğine vurgu yaptı.
İslam alemi uzmanları ve uluslararası ilişkiler alanlarında da faaliyet gösteren uzmanlar Aşura’nın sırf matem ve yas ekolü olmadığını fedakarlık ve özveri ekolü olduğunu vurguluyorlar. Bu uzmanlardan biri Dr. Kasım Hadrec şöyle diyor: ” Mümin gençler, geçen yıllara göre daha yoğun bir şekilde, en kötü hava koşullarında bile sokaklara indiler ve Aşura mektebine tüm kuşatmalara ve sinsi kültürel, sosyal ve mezhepsel saldırılara rağmen uymanın daha da önem taşıdığını gösteriyorlar. ” Bu uluslararası meseleler uzmanı ayrıca İmam Hüseyin as kıyamının sırf dünya ve dünyevi istekler ve talepler için olmadığını asıl hedefinin de Allah Resulü’nün ümmetinin ıslah edilmesi olduğunu vurguladı. Bu uzman sözlerine şunları da ekledi: ” İmam Hüseyin şöyle demişti: ” Allah’ın kitabının uygulanmadığını görmüyor musun? ” Bu yüzden İmam Hüseyin -as- Kuran-ı Kerim’i savunmak için kıyam etti. ”
Bu uzman sözlerine şunları da ekledi: ” Aşura merasiminde sokaklara inen bu büyük cemiyet, Kuran-ı Kerim’i başlarına alanlar, gelip de İmam Hüseyin -as’-a Kuran-ı Kerim’i savunmaya hazır olduklarını göstermeye çalıştılar. Aslında Amerika ve Siyonist Rejim emperyalizmi bu işin arkasında. Bu alçakça kalleşçe hareketle Hristiyanlıkla İslam arasında ihtilaf oluşturmak ve ülkeleri yıkıcı bir savaşa sürüklemek istiyorlar. ”
Siyasi meseleler uzmanı Nihat Ebu Garraş da bu rejimin özel ırkçılık ve insanlık karşıtı mahiyetinden yola çıkarak bu rejimin semavi dinlerin mukaddesatına saygısızlık yapmaktan hiçbir şekilde çekinmeyeceğini belirtti ve şu hatırlatmada da bulundu: ” Siyonistler gösterilerinde bile Allah Resulüne saygısızlık yaparak Mescid-i Aksa’ya da hakaretlerde de bulundular. Buna esasen Seyyid Hasan Nasrullah da bu saygısızlıklara cevaben milli, etnik, İslami ve insani bir cevabın gelmesini vurguladı. Kuran-ı Kerim ve Allah Resulü -sav- dahil İslami mukaddesata yönelik saygısızlıklar, dünya genelinde iki milyar Müslüman’ın inançlarına ve inanışlarına saygısızlık mahiyeti taşıyor. Bu sadece kişisel ve bireysel bir mesele değil, hiçbir şekilde izah edilemez. ”
Bu uzman sözlerine şu açıklığı da getirdi: ” Herkes, kimi Avrupa ülkelerinin İsrail’i eleştiren her hangi bireyi, Semitizm düşmalığı bahanesiyle yargıladığını biliyor. Örneğin Holokost’un gözden geçirilmesini veya ona kuşku duymasını öne sürse yargılanacaktır. ”
Buna esasen Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah da buna dayanarak Aşura mesajında Kuran-ı Kerim’e yönelik saygısızlıklara ve hakaretlere tepki gösterdi ve İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinden bu hususta ciddi bir tutum sergilemelerini istedi, bu görevin yerine getirilmesinde gösterilen her türlü gecikmeli eylemin ise olumsuz sonuçları olacağı uyarısında bulundu. Gençlerin ayağa kalkmasını ve tacizkarları yargılanacaklarını da vurgulamıştı. Ebu Garraş ise Seyyid Hasan Nasrullah’ın Müslümanlara yönelik saygısızlıkları, Müslümanların varlıklarına, saygınlıklarına, mukaddesatına ve insan hukukuna büyük bir saygısızlık olarak addetmesini kibarca ve yaratıcılığa dayalı bir eylem olarak değerlendirdi. Araştırmacı Dr. Hamid el Kaabi ise ister İran ister Irak, İster Lübnan ya da Bahreyn’de Aşura gününde halkın katılımının ve varlığının açıkça İmam Hüseyin -as- çizgisi ve yolunun devam ettiğini gösterdiğini vurguladı.