Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerinin devam etmesi neyi gösteriyor
İsrail rejimi kurumlarına bağlı casusların tutuklanması, Türkiye İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı’nın (MİT) daha önce Filistinli şahsiyetleri Siyonist casus teşkilatı (Mossad) tarafından öldürülmeleri konusunda uyardığı bir zamana denk geliyor.
Türkiye güvenlik güçleri bu ülkede Siyonist casus teşkilatı (Mossad) için casusluk yaptıkları suçlamasıyla 44 kişiyi daha tutukladı.
Bu bağlamda Türkiye haber çevreleri dün verdikleri haberlerde, 13 zanlının tutuklanması için çalışmaların devam ettiğini belirttiler.
İsrail casuslarının Türkiye’de tutuklanması, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin yakın zamanda bu rejimle ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı bir zamana denk geliyor.
Mazlum Filistin halkına yönelik birçok destek sloganına rağmen Türkiye makamları, Tel Aviv ile ikili işbirliğinin hiçbir zaman kesintiye uğramadığını ve başta güvenlik ve ekonomik işler olmak üzere çeşitli düzeylerde devam ettiğini defalarca itiraf etti.
Türk ve Siyonist rejim makamlarının ilişkileri normalleştirme çabalarının başlamasından bu yana Ankara’nın, onlarca siyonist casusu tutuklayıp hapse attığını gözden kaçırmamalıyız. Bu da ırkçı İsrail rejiminin hâlâ Recep Tayyip Erdoğan hükümetini Türkiye’nin siyasi sahnesinden çıkarmaya çalıştığını gösteriyor.
Aslında son bir yılda Türkiye’de Siyonist rejimin onlarca casusunun tutuklanması, bu rejimin başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerindeki faaliyetlerinin güvenilmezliğini gösteriyor.
Bu bağlamda geçen yıl radyomuza röportajda konuşan uluslararası işler ve siyasi meseleler uzmanı Sadık Çelik, Siyonist rejimin işgal topraklarında işlediği cinayet ve Müslüman ülkelerin bu gayrı meşru rejim ile işbirliği konusunda Ankara yetkililerini uyarmış ve “Filistin direnişinin zaferi, Siyonist rejimin müzakere dilinden anlamadığını, sadece direniş ve mücadelenin Siyonist rejimi geri çekilmeye zorlayabileceğini söylemişti.
Sadık Çelik şöyle devam etmişti: “Siyonist rejim yıllardır Filistinli sivilleri örgütlü bir şekilde, dünden daha pervasızca ve daha rahat bir kafayla katlediyor. Siyonist rejimin suç işleme ve yayılmacılıktaki bu rahatlığının nedeni, Türkiye’nin de içinde bulunduğu İslam ülkelerinin bu rejime kayıtsız kalmasıdır.”
Aslında Ankara yetkililerinin her zaman Filistin ülkülerini ve halkını Siyonist İsrail’e karşı her zaman savunduğunu iddia ederken son 3 yılda korsan rejim ile ilişkileri normalleştirmeye çalışıyor, gerçi Ankara yetkililerinin son çalışmaları da Türkiye’nin Filistin’e verdiği desteğin boş laftan öte olmadığını gösteriyor.
Bu arada Siyonist rejimin Türkiye’de muhaliflerine suikast düzenlemesi ise yeni bir konu değildir. Korsan rejim her zaman kendi muhaliflerini dünyanın dört bir yanında öldürmeye çalışmıştır. Üstelik tecrübelerin de gösterdiği gibi korsan rejim İsrail muhaliflerine yönelik terör saldırılarının bir çoğu da mecburen Müslüman ülkelere nispet veriliyor.
Uluslararası Siyonist bağlantılı medyanın desteği şimdiye kadar bu rejimin Müslüman ülkelerdeki suçlarını tırmandırması için elverişli zeminler sağladı. Bu da demek oluyor ki başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkeler Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirmeye çalıştıkça, bu gayrimeşru rejimin yetkilileri Müslüman ülkelerde eskisinden daha pervasızca terör faaliyetleri yürütmeye devam edecekler.
Açıkçası, Türkiye’de 44 İsrail casusunun daha tutuklanması, bu ırkçı rejimin Türkiye’deki faaliyetlerinin küçük bir bölümünü kanıtlıyor. Başka bir ifade ile Siyonist rejimin Türkiye’deki casusluk faaliyetleri son bulmayacaktır, bu da korsan rejimin Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurduğu hükümeti zayıflatmak için ciddi çaba sarf etmesi anlamına geliyor.
KAYNAK: Ajanslar
