İsrail medyası: Rejim kan kaybediyor

İsrail medyası: Rejim kan kaybediyor

İsrail gazetesindeki makale, mevcut başarısızlıklarını gideremeyen, istikrara kavuşamayan ve hem bölgesel hem uluslararası konumunu iyileştiremeyen bir İsrail’in Hizbullah ile ne akla hizmet savaşa girmek istediğini sorguluyor.

Jerusalem Post‘a göre, İsrail sadece Gazze’de değil, 60 binden fazla kişinin tahliye edildiği, her gün füzelerin atıldığı ve ekonominin çöktüğü Kuzey’de de yenilgisinin gerçekliği ile çarpışmak üzere.

İsrail gazetesine göre, İsrail’in karar alma sürecinde izlediği akıl anlaması zor bir akıl.

İsrail medyasındaki makale, İsrail rejiminden histerik hasta bir adammış gibi bahsederek neden Hizbullah ile savaşa girme cesaretini göstermemesi gerektiğini açıklıyor. 

Makale, Gazze’deki mevcut savaştan çıkarılacak derslerin analiz edilmesi gerektiğini de vurguluyor. 

Makale, İsrail’in bölgesel konumu ve askeri itibarının, rejimin artan küresel izolasyonu ile ters bir biçimde azaldığını belirtti. 

İsrail rejimi, İran ve müttefiği Hizbullah’tan gelen yoğun baskı altındayken karar alma sürecinde aksamalar yaşıyor. 

Rejim, her ne kadar Amerika’dan taktiksel destek alsa da diplomatik desteği eskisi kadar görmüyor ya da hiç görmüyor. 

ABD-İsrail ilişkilerindeki potansiyel çatlaklar izleyici ve analistlerin karamsar yorumlarına yansıdı. 

Jerusalem Post, İsrail rejiminde bir liderlik krizi yaşandığının da altını çizdi. 

İşgal ordusundaki yedek askerler arasında yorgunluk, rejimin kendiliğine yönelik artan güvensizlik, İsrail’in askeri liderliğine ve istihbaratına duyulan güvenin erozyona uğraması ve caydırıcılığın çökmesi…gibi pek çok kriz rejimi meşgul ediyor. 

Tüm bunlar rejimin kan kaybettiği hakikatinin makale boyunca tekrar edilmesini gerektiriyor. 

İsrail’in kuzey sakinleri için güvenlik ve normalliği yeniden tesis edememesi iç problemlerden birisi. 

İsrail gazetesindeki analiz, bu kadar beceriksiz ve problemli bir rejimin, herhangi bir strateji belirlemekten aciz bir haldeyken savaş için evet yanıtını vermeye gittikçe yaklaşmasına hayret ediyor. 

Makaleye göre, İsrail, Lübnan’da Hizbullah’a karşı geniş çaplı bir savaş başlatmadan önce karşılaştığı zorlukları, bunların önemini ve vereceği yanıtı formüle ederken uygulaması gereken dersleri bir kez daha düşünmeli.

İsrail’in karşı karşıya olduğu zorluklardan ilki izolasyon ve ABD desteğini kaybetme endişesi. 

İsrail’in son zamanlarını yaşadığı düşüncesi, ABD’ye daha da bağımlı ve beklentili olmasını sağlıyor. 

İsrail’in küresel tedarik zincirlerine olan bağımlılığı ekonomisi ve savaş çabaları için hayati önem taşıyor ve aksaklıklar her ikisini de tehlikeye atabilir. 

Özellikle ABD desteğiyle istikrarlı tedarik zincirlerinin sağlanması hayati önem taşıyor.

İkinci zorluk ise stratejik savaş yorgunluğu.

İsrail zaten uzun süren bir angajmanın ardından uzun süreli bir savaşın gerginliğiyle karşı karşıya.

Uzun bir savaş olarak planlanan Gazze çatışması, İsrail’in kısa savaş döngülerinden oluşan güvenlik doktrininden ayrılıyor. 

Askeri kısıtlamalara rağmen iddialı hedeflere ulaşmak için bu gerekli görülüyordu.

Bu noktada, Jerusalem Post’taki makale, İsrail’in küresel bir süper güç olmadığını da söylüyor. 

Lübnan’daki bir savaş yedek askerlerin kitlesel seferberliğini gerektirecek, ekonomiyi ciddi şekilde etkileyecek.

İsrail medyası, İsrail ordusunun yeni bir krize hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. 

Jerusalem Post’taki makale üçüncü ve ana zorluğun İsrail’in askeri beceriksizliği olduğunun üzerinde durdu. 

İki cephede aynı anda zafer kazanmanın İsrail’in altından kalkamayacağı bir görev olduğu biliniyor. 

İsrail ordusunun doktrini İsrail’i tüm cephelerde savunmak, düşmanlarını tehdit seviyesine göre yenmeye öncelik vermekti ancak makale orduda böyle bir imkan göremiyor. 

Hamas’a karşı devam eden savaşta İsrail ordusunun Gazze’de işi bitirmeden Kuzey’de harekete geçmesi daha da yıpranmasını sağlayacak. 

İsrail gazetesindeki makale, Gazze’de bitirilmesi gereken işin ne olduğuna dair herhangi bir bilgi vermiyor. 

Makale, sıralanan nedenlerin ışığında, herhangi bir seçim yapmaktan aciz olan rejimin savaştan kaçınması gerektiği fikrinde ısrar ediyor. 

Son olarak, Jerusalem Post’taki makale, askeri, diplomatik, ekonomik, ahlaki ve varoluşsal bir neden bakımından bu kadar fakir bir rejimin, hiçbir şey yapamıyorsa en azından stratejik bir sabır göstermesi gerektiği tavsiyesi ile bitiyor. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

eight − six =