İsrail Dışişleri Bakanı’ndan açıklama
Mecdel Şems’e yapılan son saldırı İsrail ve Lübnan arasındaki gerilimi tırmandırdı ve İsrail Dışişleri Bakanı Hizbullah ve Lübnan ile yaklaşmakta olan geniş çaplı bir savaş konusunda uyarıda bulundu.
The Cradle‘a göre, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz 28 Temmuz’da yaptığı açıklamada, önceki gün İsrail işgali altındaki Suriye’nin Golan Tepeleri’nde bulunan Mecdel Şems kasabasındaki bir futbol sahasına yapılan faili meçhul füze saldırısının ardından Hizbullah ve Lübnan ile tam ölçekli bir savaşın yakın olduğunu söyledi.
Katz İsrail medyasına yaptığı açıklamada “Hizbullah ve Lübnan ile tam ölçekli savaş anına yaklaşıyoruz” dedi.
İsrail ordusu Pazar sabahı yaptığı açıklamada, Cumartesi günü Mecdel Şems kasabasında meydana gelen bombalı saldırıya karşılık olarak, aralarında Tyre Bölgesi’ndeki Burc el-Şimali ve Beka Vadisi’ndeki bölgelerin de bulunduğu Lübnan’ın çeşitli yerlerine gece boyunca saldırılar düzenlediğini duyurdu.
New York Times “İsrail saldırılarının büyük bir tırmanıştan uzak durduğunun görüldüğünü” ancak “Pazar sabahı İsrail’in hala daha büyük bir karşılık verebileceğine dair güçlü beklentiler olduğunu” belirtti.
Katz, “Hem cephede hem de iç cephede bedel ödeyeceğiz ama savaşın sonunda Nasrullah ve Hizbullah ezilecek ve Lübnan büyük acılar çekecek. Kuzey toplumlarına barış ve güvenliği yeniden tesis edeceğiz. Dışişleri Bakanlığı’na Lübnan’daki eylemlere meşruiyet kazandırmak için dünya çapında kapsamlı bir kampanyaya hazırlanma talimatı verdim.” dedi.
Hizbullah yaptığı bir açıklamada Mecdel Şems bombalamasında herhangi bir dahli olduğunu şiddetle reddetti.
İsrail ordusu ise bu açıklamayı reddederek saldırının arkasında Hizbullah’ın olduğu konusunda ısrar etti.
İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari Pazar sabahı yaptığı açıklamada “Mecdel Şems’e atılan roketin İran yapımı bir Felek-1 roketi olduğunu ve savaş başlığının 50 kilodan fazla patlayıcı taşıdığını” iddia etti ve hatta ateşi yönlendiren Hizbullah komutanının adını “Ali Muhammed Yahya” olarak verdi.
Ancak olay yerindeki görgü tanıkları, İsrail ambulans servisi Kızıl Davut Yıldızı’nın bir üyesiyle konuşan el-Arabi TV muhabirine göre, sahaya düşenin bir Demir Kubbe önleme füzesi olduğunu bildirdi.
Siyasi araştırmacı ve askeri uzman Dr. Hasan Ahmet “Hizbullah ve diğer direniş gruplarının Mecdel Şems’te yaşananlarla hiçbir ilgisi olmadığını ve İsrailli yetkililerin tehdit ve gözdağı vermek yerine akılları ikna edecek bir açıklama yapması gerektiğini” vurguladı.
Saldırının ardından İsrail Enerji ve Altyapı Bakanı Eli Cohen sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Lübnan’ın yanması gerektiği” uyarısında bulundu.
İsrail medyası ve ordusu kurbanları İsrailli siviller olarak tanımladı ancak Mecdel Şems sakinleri, İsrail ordusunun 1967’de Altı Gün Savaşı sırasında Golan Tepelerini işgal etmesinden bu yana işgal altında yaşayan Suriyeli Dürzilerdir.
Kasaba sakinleri İsrail vatandaşlığını reddetti ve kendilerini Suriyeli olarak görmeye devam ediyor.
Suriye’de 2011 yılında patlak veren sekiz yıllık savaş sırasında Devlet Başkanı Beşar Esad liderliğindeki Suriye devletini destekleyen protestolar Mecdel Şems’te yaygındı.
Mecdel Şems’teki Dürziler, İsrail’in Suriye hükümetine karşı savaşan el-Kaide bağlantılı gruplara verdiği askeri ve mali destekten dolayı öfkeliydi.
Buna karşılık İsrail topraklarında yaşayan Dürziler İsrail vatandaşıdır.
İsrail vatandaşı olan Filistinlilerin aksine, İsrailli Dürziler çok sayıda İsrail Ordusu ve Sınır Polisi’ne katıldı.
Mecdel Şems sakinlerinden Nasser, Ynet‘e saldırı anını anlattı.
Nasser, “İlk defa vurulduk. Bir siren sesi geldi; patlama olduğunda ellerimle başımı kapatacak zamanım olmadı,” dedi.
Nasser “Yaralanan bazı çocukların kurtarılma şansı yok. Bu savaşın sona ermesi gerekiyor. Hepsi küçük çocuklar, scooter ve bisikletlerle oynuyorlar, futbol oynuyorlar. Kimse çocuklarının nerede olduğunu bilmiyor; kimsenin bölgeye yaklaşmasına izin verilmiyor. Burada 30’dan fazla ambulans ve çok sayıda Magen David Adom ekibi vardı. Hayatımda hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştım.” diye ekledi.
Ynet, bir başka yerel yetkilinin Demir Kubbe füze savunma sisteminin aktif hale getirilmediğini iddia ettiğini de ekledi.
Axios’a konuşan ABD’li bir yetkili saldırının İsrail ile Hizbullah arasında daha geniş çaplı bir savaşı tetikleyebileceğini söyledi.
Yetkili, “Bugün yaşananlar 10 aydır endişelendiğimiz ve kaçınmaya çalıştığımız tetikleyici olabilir” dedi.
Yetkili, Hizbullah yetkililerinin BM’ye olayın İsrail’e ait bir roket savarın futbol sahasını vurması sonucu meydana geldiğini söylediğini de sözlerine ekledi.
İsrailli askeri ve siyasi liderler, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail yerleşimlerine ve askeri üslerine saldırması ve ardından İsrail’in Gazze’ye savaş açmasından bu yana Lübnan’da Hizbullah’a karşı geniş çaplı bir savaş başlatmaya çalışıyor.
İsrailli liderler, İsrail güçlerinin Filistin şehirlerinin büyük bir bölümünü yok ettiği ve 39 binden fazla insanı öldürdüğü Gazze savaşını Lübnan’a “kopyalayıp yapıştırmakla” birçok kez tehdit etti.
Savunma Bakanı Yoav Gallant Aralık ayında Lübnan sınırı yakınlarında konuşlanmış yedek askerlere ”Gazze’de yaptığımızı Beyrut’ta da yapabiliriz.” demişti.
Aynı zamanda Hizbullah lideri Hasan Nasrullah, İsrail’in Beyrut’a saldırması halinde Hizbullah’ın Lübnan’ı savunmaya ve elindeki çok sayıda roket ve füzeyi İsrail şehirlerine büyük zarar vermek için kullanmaya tamamen hazır olduğunu belirtti.
Haziran ayında Nasrullah, İsrail’in Lübnan’da geniş çaplı bir savaş başlatma tehditlerinin “bizi korkutmadığını” ve “korkması gereken” tarafın İsrail olduğunu belirtti.
Tehditlerine rağmen İsrailli liderler Lübnan’da geniş çaplı bir savaş için ABD’den onay alamadılar ve Aralık ayındaki ABD başkanlık yarışını Donald Trump’ın kazanmasının kendilerine savaş başlatmak için daha özgür bir el sağlayacağını umuyorlar.
Cumartesi günkü saldırının ardından Trump, Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in bazı sorumluluklar taşıdığını öne sürdü.
Trump, “Bugün İsrail’e yapılan saldırı unutulamaz. Zayıf ve etkisiz bir ABD başkanı ve başkan yardımcısının yarattığı bir başka an olarak tarihe geçecektir. Zamanla bu durum ülkemiz için daha da kötüleşecektir” dedi.