İran’ın Caydırıcılık gücünün artması ve mesajları
İran sınırlarındaki tehditlere karşı askeri gücünü ve caydırıcılık gücünü arttırmak çerçevesinde, Ebu Mehdi uzak menzilli deniz füzesi tanıtıldı. Ebu Mehdi füzesi modern kabiliyetler açısından İran’ın ürettiği kendi türünde bir ilktir ki bundan sonra Deniz Kuvvetleri envanterine de girmiştir.
İran’ın “Ebu Mehdi” adlı denizden denize ve karadan denize füzesi, düşman deniz hedeflerini yüksek isabet oranıyla hedef alan oldukça gelişmiş bir füzedir. Bu füze yerden yani karadan veya denizde yüzen bir platformdan fırlatılabiliyor ve menzili bin kilometredir. Denizde alçak irtifada hareket ediyor ki bu onun için niteliksel bir avantaj. Askeri uzmanlar, bu füzenin hedeflerini vurmada isabetli olduğunu ve yapay zeka aracılığıyla radarları ve hedef olarak belirlenmemiş deniz gemilerini vurarak düşman deniz gemisini fark edilmeden ve ani bir şekilde geçerek hedefini yok etmeye ve yüksek tahribat vermeye programlandığını söylüyor.
Askeri ve stratejik işler uzmanları Ebu Mehdi füzesinin fırlatma merkezinden planlanıp yönlendirildiğini ve ardından otomatik olarak hareket ettiğini belirterek bu füzenin radarları geride bırakabileceğini, ayrıca doğal engellerden kaçındığını ve isabetli vuruşlar gerçekleştirebileceğini belirtiyor.Uzmanlara göre bu füze tehlikeli ve son derece gelişmiş bir silah ve İran Donanmasının caydırıcılık gücünü tamamlıyor.
İran’ın 3 bin 210 kilometrelik uzun deniz sınırları dikkate alındığında İran havadan olduğu kadar denizden de tehdit altında. Ebu Mehdi füzesinin avantajı, deniz-deniz veya kara-deniz füzeleri kategorisinde dünyanın en uzun füzesi olarak kabul edilmesidir, bu nedenle İran’ın denizcilik endüstrisinde büyük ve önemli bir ilerlemeye tanık oluyoruz. Uzmanlar, Ebu Mehdi füzesinin avantajının, İran’ın deniz stratejik harekâtının yarıçapını genişletmek için uzun bir adım olduğuna işaret ediyor.
Stratejik işler uzmanları İran’ın deniz stratejisinin Ebu Mehdi füzesi ile donatılarak tamamlandığına işaret edip, “Bu füzenin gücü, İran’ın çıkarlarını tam ve kapsamlı bir şekilde savunması için ona taktiksel ve operasyonel bir fırsat veriyor.” diyor. Araştırmacılar ayrıca Ebu Mehdi gibi stratejik füzenin tanıtılmasının ve dünyaya gösterilmesinin önemli ve temel mesajlar taşıdığını vurguluyor.
Bu uzmanlara göre Ebu Mehdi füzesinin uluslararası topluma ve özellikle İran’ın düşmanlarına verdiği en açık mesaj, çıkarlarına yönelik tüm kısıtlamalara, ablukalara ve saldırılara rağmen bu ülkenin sürekli ilerlediği, yaptırımların ve ablukaların etkisiz kalmasıdır. İran ulusunu ve silahlı kuvvetlerini engellemek için hiçbir şeyin engel olamayacağıdır. Bu bağlamda uzmanlar ve siyaset araştırmacılar da, İran’ın bu ilerlemeyi ve sanayiyi ilerletme konusundaki ısrarının, Ebu Mehdi füzesinin ortaya çıkarılmasının bir başka ana mesajı olduğunu, özellikle de üçüncü dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunun dış desteğe ve teknoloji ve silah ithalatına bel bağladığı bir sırada büyük bir mesaj olduğunu düşünüyorlar.
İran, bilim adamlarının ve uzmanlarının çabalarıyla silahlarını teknik olarak sıfırdan yüze kadar yapabilen dünyadaki birkaç sayılı ülkeden biri iken, askeri gücünü savunan ve güçlendiren temel bir ayrıcalığa sahip de bir ülkedir. İran’ın ablukaya, saldırganlığa ve uygulanan kısıtlamalara rağmen ulaştığı bu başarı dikkat çekmektedir.
Ebu Mehdi füzesinin gönderdiği üçüncü ve en önemli mesaj, İran’ın füze programını savunmaktan geri durmayacağı ve bu konunun nükleer müzakereler çerçevesi dışında olduğu ve bu ülkenin silahlarını ve savunma yeteneklerini yükseltme hakkına sahip olmasıdır. Siyonist rejimin, İran’ın nükleer programı tartışmalarına İran’ın savunma gücünü de dahil etme çabalarının tam aksine, dış tehditlerin seviyesine göre bu caydırıcılık gücünün de arttırılacağı görülmektedir.