Gazze halkı çöle sürülecek…Bu tuzağa düşmeyin

Gazze halkı çöle sürülecek…Bu tuzağa düşmeyin

Gazze’de ‘terörle mücadele’ bahanesiyle başlayan savaş işgal aşamasına geçti. 2.3 milyon kişinin Sina’ya sürgün planının ifşa olmasının ardından bölge ülkeleriyle pazarlık iddiaları da kamuoyuna yansıdı. Gazzeli mültecilerin gönderileceği iddia edilen ülkelerden ciddi yalanlama gelmemesi endişeleri artırırken ‘Güvenlik adı altında Filistinlilerin topraklarından uzaklaştırılması geri dönüşü olmayan bir yolu açar’ uyarıları yapıldı.

Terör rejimi İsrail saldırılarında bir ayın geride kaldığı süreçte Savunma Bakanı Gallant, ordunun Gazze merkezine girdiğini duyurdu. Kanlı saldırılarla asıl amacın işgal olduğunu Netanyahu’nun “Güvenlik sorumluluğunu üstleneceğiz” sözleri ortaya koyarken 2.3 milyon kişinin topraklarından zorla atılması en büyük tehlike olarak öne çıkıyor. Tel Aviv’in çöle sürgün planı sonrası İsrailli Bakan “Gazze topraklarını askerlerimize tahsis edeceğiz” dedi.

BAŞKENTLERDEN SÜRGÜNE İLİŞKİN YALANLAMA YOK

Yurtlarından edilenlerin yerleştirilmesi için Körfez ülkeleriyle görüşmelerin sürdürüldüğü iddiası da yansıdı. Ancak bölge başkentlerinden hassas konuya yalanlama gelmedi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Ankara ziyaretindeki “Gazze’den sivillerin çıkarılması konusunda önemli görüşmeler yaptık” sözleri de spekülasyona yol açtı. Yaşanan gelişmeler, birçok kesimde geri dönüşsüz sürgünün devreye sokulabileceğine ilişkin kaygıları artırdı.

‘TARİH BİZİ YARGILAYACAK’

Gazze’nin kuzeyindeki siviller, İsrail tanklarının gölgesinde bölgeden ayrılmaya devam ediyor. Gazze’de İçişleri Bakanlığı, bölgede hâlâ 900 bin sivilin olduğunu duyurdu. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü ise yine insani ateşkes çağrısında bulundu. “Tarih, hepimizi bu trajediye son vermek için yaptıklarımıza göre yargılayacak” ifadelerini kullandı.

Terör rejimi İsrail’in binlerce masum sivili katletmeye devam ettiği Gazze’ye yönelik muhtemel planları büyük endişe yaratıyor. Gerek ana akım medyada gerekse de sosyal medyada mazlum Filistin halkının yurtlarından sürülmesine yönelik iddiaların Tel Aviv yönetimince net bir dille yalanlanmaması dikkat çekiyor. Diğer başkentlerden de konuyla ilgili ciddi bir diplomatik gelmemesi endişeleri artırırken ‘Güvenlik adı altında Filistinlilerin topraklarından uzaklaştırılması geri dönüşü olmayan bir yolu açar’ uyarıları yapılıyor.

Nitekim, yurtlarından edilenlerin yerleştirilmesi için Körfez ülkeleriyle görüşmelerin sürdürüldüğü iddiası da yansıdı. Ancak bölge başkentlerinden hassas konuya yalanlama gelmedi. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın ise Ankara ziyaretindeki “Gazze’den sivillerin çıkarılması konusunda önemli görüşmeler yaptık” sözleri de dikkat çekti.

Halihazırda Batı’nın desteği ve İslam dünyasının vahşete seyirci kalması da bu yönde planlar için İsrail’in radikal adımlar atma olasılığını güçlendiriyor. 31 Ekim’de İsrail İstihbarat bakanlığının bu minvalde bir ‘çözüm planı’ ifşa olmuştu. Bakanlığın çözüm önerisi ise, yaklaşık 2 milyon Filistinliyi Sina Çölü’ne sürmekti. Filistin Devlet başkanlığı sözcüsü plana ilişkin konuştu, “1948’de olanların tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğiz” tepkisini göstermişti. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, ordunun Gazze merkezine girdiğini duyurdu. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun daha önceki gün “Güvenlik sorumluluğunu üstleneceğiz” sözleri de işgal niyetlerini açıkça ortaya koymuştu.

Bundan bir hafta önce de İsrail’in ırkçı Miras Bakanı Amichay Eliyahu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Gazze Şeridi’nin kuzeyi her zamankinden daha güzel” mesajını paylaşmış, ardından skandal ifadelerini şöyle sürdürmüştü: Her şeyi sadece göz zevki için havaya uçur ve her şeyi dümdüz et. Sonrası hakkında konuşmamız gerekiyor. Toprakları, yıllardır Gazze için savaşan herkese ve Gush Katif’ten tahliye edilenlere tahsis edeceğiz.

ABD: İŞGALE KARŞIYIZ

Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, önceki gün basın toplantısında Netanyahu’nun “Savaşın ardından Gazze’nin güvenlik sorumluluğunu üstlenecekleri” yönündeki ifadelerine ilişkin bir soruyu yanıtladı. “İsrail’in Gazze’yi tekrar işgal etmesini desteklemiyoruz.” diyen Patel, “Bizim görüşümüz, Filistinlilerin bütün karar alma süreçlerinin merkezinde yer alması yönünde. Gazze Filistin toprağıdır, Filistin toprağı kalacaktır” dedi. Ancak, diğer taraftan “6 Ekim’deki statükoya” da dönmenin mümkün olmadığını belirterek, İsrail’in bölgede güvende olması gerektiğini, Gazze’nin “terör saldırıları” için bir üs olmaması gerektiğini savundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

17 + 3 =