De-Dolarizasyon, Ekonomik hareketlilik ve dayatılan zararların azaltılması için bir eksen

De-Dolarizasyon, Ekonomik hareketlilik ve dayatılan zararların azaltılması için bir eksen

Son yıllarda ABD yaptırım politikalarına maruz kalanlar başta olmak üzere,d dünyadaki birçok ülke tarafından de-dolarizasyon politikası gündeme getiriliyor.

De-dolarizasyon doğrultusunda, sadece farklı ülkeler ve bölgesel bloklar arasında siyasi ve ticari alışverişlerin ve ikili ve çok taraflı işbirliklerinin artması düşünülmemiş, üstelik BRICS grubu gibi çeşitli birlik ve kuruluşlar da bu alanda yeni adımlar atmıştır.

Parstoday’in haberine göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu konuda daha önce şunları söylemişti: İşlemlerde kullanılan para birimi, o ülkenin küresel ekonomideki rolünden etkilenmektedir ve bu durum artık değişmektedir. Çünkü küresel güney ülkeleri şu anda dünya gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 50’sini oluşturuyor ve bu da doğal olarak ulusal para birimlerinin kullanımındaki öncelikleri değiştiriyor.

Amerika’nın ambargo politikaları doları, yönetme taktiğidir

Aslında Washington ve müttefiklerinin son yıllardaki politikaları, özellikle ülkeleri Washington’un politikalarına uymaya zorlamak amacıyla ekonomik yaptırımlar uygulanması, ülkelerin doları azaltma ve hatta döviz portföylerinden çıkarma motivasyonunu ve iradesini artırdı. Öyle ki artık Rusya ile Çin arasındaki ticaretin büyük kısmı ruble ve yuan üzerinden yapılıyor. Ayrıca Çin’in birçok ortağı işlemlerini yuan ile yapıyor.

Uluslararası Para Fonu ve Amerikan bankası Morgan Stanley’in eski ekonomisti Stephen Jenn, bu bağlamda şunları vurguladı: ABD dolarından uzaklaşmaya yönelik küresel yaklaşımın değişme hızı, Şubat 2022’den bu yana son 15 yıla kıyasla 10 kat arttı.

BRICS’in olumlu karşılanması ve çeşitli ülkelerin bu ekonomik foruma katılma talebi, ülkelerin doları dünya ekonomisindeki borsalardan dışlama arzusunun bir örneğidir. BRICS üyesi ülkeler, gelecekte işlemlerinde yerli para birimlerini kullanmayı, bir süre sonra da doları ortak dijital para birimiyle değiştirmeyi planladıklarını açıkladı.

Dijital para birimi doların yerini alıyor

Çeşitli ülkeler artık dolar için ciddi bir tehdit olarak görülebilecek ortak bir dijital para birimi kullanmayı planlıyor. BRICS dijital para birimi, blockchain بلاک چین teknolojisinin gücünden yararlanabilir ve küresel finansın dijitalleştirilmesi için gelişmiş bir çözüm sağlayabilir. Bu seçenek sınır ötesi işlemleri kolaylaştırır ve üye ülkeler arasındaki ticari ve ekonomik entegrasyonu artırır.

Aslında BRICS para biriminin kullanıma sunulması, doların ortadan kaldırılmasına yönelik cesur bir adımı temsil ediyor ve ABD dolarının uluslararası ticaret ve finanstaki hakimiyetine meydan okuyor.

Yeni düzen için de-dolarizasyon (dolarsızlaştırma)

Uluslararası Para Fonu İcra Direktörü Cristina Georgieva geçtiğimiz günlerde “Dünyanın döviz rezervi ABD dolarından uzaklaşıyor.” Açıklamasında bulundu. Uluslararası Para Fonu’nun bu üst düzey yetkilisinin sözleri, de-dolarizasyon projesinin kamusal alana girdiğini, ikili ve çok taraflı para anlaşmalarının genişlemekte olduğunu gösteriyor.

Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin dış politika sorumlusu “Joseph Burrell” de şöyle bir itirafta bulundu: Amerika hegemonik konumunu kaybetmiş, 1945 sonrası çok taraflı dünya düzeni de yerini kaybediyor.

İran ve dolarizasyon politikası

İran da de-dolarizasyon politikasını memnuniyetle karşılayan ülkelerden biri ve bu bağlamda bu yılın başından itibaren BRICS’e katıldı. İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri, Amerika’nın yaptırım politikalarını ve İran’a siyasi ve ekonomik baskı uygulamasını her zaman eleştirirken, de-dolarizasyon yöntemini, yaptırımların etkinliğini azaltmak ve ekonominin diğer para birimlerinden faydalanabilmesi için operasyonel bir yol oluşturmak için önemli çözümlerden biri olarak değerlendiriyor. Bu bağlamda İran’ın de-dolarizasyona yönelik çözümlerinden biri Rusya ve Çin ile parasal ilişkilerin geliştirilmesi ve BRICS’teki faaliyettir.

De-Dolarizasyon sonrası yeni fırsatlar

De-Dolarizasyon sürecinin ABD dolarının hakimiyetini azaltmayı ve ülkelerin finansal sistemlerdeki esnekliğini artırmayı amaçladığı görülmektedir ve özellikle diğer ülkelerin ekonomik güçlerinin artmasıyla birlikte dünyada siyasi ve ekonomik arenanın aktif oyuncuları da değişecek. Bu bağlamda Çin, Rusya, Hindistan, Güney Afrika ve diğer ülkeler yeni fırsatlara sahip olacak.

Amerikan meseleleri uzmanı ve araştırmacı Sait Muhammedi Kavend bu alanda şöyle yazıyor: Mantıksal olarak ve ilk aşamada hayal edilebilecek şey, küresel para sisteminin ABD doları merkezli tek kutuplu bir rejimden çok kutuplu bir rejime dönüşme olasılığıdır. Bu durumda dolar, euro, yuan ve muhtemelen diğer bazı para birimi ittifaklarının hepsi önemli bir rol oynayacak.

Bu, Bretton Woods sisteminin çöküşünden bu yana küresel finansta yaşanan en büyük değişiklik olacak; Böyle bir ortamda uluslararası sisteme yeni bir ekonomik ve siyasi gerçekliğin hakim olduğu kesin olarak söylenebilir./

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

fourteen − 3 =