Cenin destanından alınacak dersler

Cenin destanından alınacak dersler

Filistinli direniş gruplarıyla iki gün süren silahlı çatışmanın ardından işgalci Siyonist İsrail ordusu, bölgenin altyapı tesislerinde geniş çapta yıkıma yol açtıktan sonra Batı Şeria’daki Cenin kampından çekildi.

Stratejik mantıkla bakıldığında, işgale karşı olan ve şehit olmaya kararlı bir grup gence karşı Siyonist rejim, elindeki tüm güçlerini, kara ve hava silah cephaneliği ile hiçbir kırmızı çizgisi olmaksızın harekete geçtikten sonra; kamptan aşağılanmış bir şekilde geri çekildi. Aslında Siyonist Rejim İsrail’i korkak ordusu bu gençlere karşı başarısız oldu, çünkü direnişin halkın yüreğinde, aklında ve vicdanında olduğunu ve hiçbir tarafın onu yok edemeyeceğini gördü.  

Siyonist rejimin Cenin kampı sakinlerine karşı bu utanç verici başarısızlığı, kampın altyapısının vahşice tahrip edilmesinin sebebi de sayılır, bu başarısızlığı örtbas etmek için ve kamp sakinlerini korkutup Cenin’i terk etmeye zorlamak için bölgede geniş çaplı tahribat yaratıldı.  Siyonist çetelerin 1948’de Filistin’i işgali sırasında Filistin şehirlerine ve köylerine karşı yaptıklarının aynısı bu kez de yapıldı ve Siyonistlerin vahşi gerçeği ve doğası bir kez daha tezahür etti. Ancak düşman istediği amacına ulaşamadı ve Siyonist güçlerin geri çekilmesinin hemen ardından evleri yerle bir olan sakinler evlerini yeniden inşa etmek için geri döndü ve teslim olmamaya karar verdi. 

 Dünyaya mertliğin ve cesaretin anlamını öğreten Cenin destanı, Filistin halkının yenilmez olduğunu, Siyonist rejimi ve zorbalığını tanımadığını ve asla tanımayacağını kanıtladı, Filistin halkı bu rejime karşı koyma kararı almış ve bu kararında da kararlı görünüyor.Siyonist Rejim İsrail’in ölüm makinesi onları asla teslim ettirmeye zorlamadığı gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. İsrail bombardımanı, yıkımı ve katliamları Filistin halkının şehadetine neden olduysa da düşmanın 2002’de kampın altyapısını ve direnişi yok ettiğini açıklamasının ardından son günlerde Cenin kampına yönelik vahşi saldırısını tekrarlamasının ardından Filistin halkı tekrar bölgeye döndü ve teslim olmayacağına vurgu yaptı.

Bu arada, ABD liderliğindeki Batı’nın, Siyonist güçlerin Cenin kampında 4 Filistinli çocuk da dahil olmak üzere 12 kişinin şehit olmasına yol açan iğrenç suçlarına verdiği destek, ABD’nin ne kadar da insani iddialarında dürüst olmadığını kanıtladı. Filistin meselesinde ne arabulucu ne de tarafsız olduklarını Siyonist rejimin ortağı olduklarını gösterdi. Bütün suçlarında da ortak olduklarını ispatlamış oldu.

Son olarak, insanlığın alnında bir kara leke olan Cenin kampındaki düşmanın alçakça cinayetleri, Netanyahu liderliğindeki Siyonist rejimin terörist, ırkçı, aşırı sağcı ve aşırılık yanlısı kabinesinin emriyle işlenmiş olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda  Ben Gevir, Smotrich vb. gibi aşırı kabine üyelerinin bu kışkırtmaları daha da arttırdığını gösteriyor. Tüm Müslümanlar ve Araplar için bir derslik olay yaşandı.  Bu cani katillerle ilişkileri normalleştirmenin vatana ihanet olduğu gerçeği ise hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 + 2 =