Bakıri’nin CNN’e demeci

Bakıri’nin CNN’e demeci

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili, Amerikan kanalı CNN’e verdiği röportajda Ferid Zekeria’nın İran, Batı Asya ve dünya hakkındaki sorularını yanıtladı.

Ali Bakıri Keni CNN’in GPS programı sunucusu Ferid Zekeria’ya verdiği röportajda ” Siyonistlerin son 9 ayda Gazze’de işlediği suç, durumu hiçbir zaman kendi lehlerine çevirmeyi başaramadı.”vurgusunda bulundu.

Parstoday’in haberine göre “Bakıri Keni” bu röportajda Siyonistlerin suçları arttıkça durumun onların aleyhine değişeceğini söyledi.

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili bu röportajda Ferid Zekeria’nın direniş ekseninin faaliyetleri ve İsrail rejiminin eylemlerine tepkisi hakkındaki sorusuna yanıt olarak şunları söyledi:

“7 Ekim’den önce Irak’tan, Yemen’den İsrail’e yönelik bir tehdit yoktu ama 7 Ekim’den sonra bunlar gündeme geldi. 7 Ekim’den önce İran İslam Cumhuriyeti’nin Siyonist rejime karşı hiçbir zaman doğrudan bir tehdidi yoktu, ancak Siyonistler Şam’daki İran büyükelçiliğine saldırıp çok sayıda üst düzey İranlı komutanı şehit ettikten sonra İran füzelerini işgal topraklarında kabul etmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla bu 9 ay boyunca Siyonistlerin suçları devam ettikçe veya yoğunlaştıkça onlara yönelik tehditler daha objektif hale geldi.”

Amerikalı gazetecinin bölgede savaş olasılığına ilişkin sorusuna İsrail’in Lübnan’a yönelik tehditlerine atıfta bulunan Bakıri Keni, İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgede gerilimin tırmanmasını ve Gazze’den savaşın yayılmasını asla hoş karşılamayacağını vurgulayarak “Çatışma ve gerilimi bölgedeki diğer bölgelere yaymak, Siyonistlerin yararına olmadığı gibi onları ciddi tehlikeye de sokacak stratejik bir hatadır.”

Ferid Zekeria’nın Bakıri Keni’ye sorduğu bir diğer soru da İran’ın Filistin için “iki devletli çözüm” meselesine bakışıydı.

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili bu soruya, yalnızca Filistin halkının kendi geleceğine ilişkin karar verme hakkına sahip olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“İran’ın teklifi, tüm Filistin halkının katılımıyla referandum yapılması; İster işgal altındaki toprakların içinde olanlar olsun, ister Siyonistlerin baskısıyla işgal altındaki toprakları terk etmek zorunda kalanlar; Bu referanduma Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler katılarak ülkenin geleceği ve siyasi mekanizmaları hakkında karar verecekler.”

Bakıri Keni, Filistin’in “ithal Yahudilere” değil, asıl sahiplerine ait olduğunu ifade ederek şunları ekledi:

“Neden New York’ta, Washington’da, Brüksel’de ya da dünyanın herhangi bir yerindeki Filistin halkıyla ilgili kararlar alınmalı? Başkalarına böyle bir hakkı kim verdi?  Filistin halkı New York’ta oturanlara kendileri adına karar verme hakkını verdi mi? Neden Filistin halkının kendi geleceğine karar vermesine izin vermiyoruz? İran’a göre bu en mantıklı, demokratik ve kalıcı bir çözümdür.”

Bu röportajda İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili, İran’ın eski ABD Başkanı Donald Trump suikastına karıştığı iddiası ve bunun ABD’nin General Süleymani’yi öldürmeye yönelik terör eylemiyle bağlantısı hakkındaki bir soruya yanıt olarak da , bu iddiayı reddederek  “İran İslam Cumhuriyeti, haklarını savunmak ve General Süleymani’ye yönelik canice suikastın komutanlarını, faillerini ve ajanlarını adalet önüne çıkarmak için yerel ve uluslararası hukuk ve yargı mekanizmalarını kullandı ve kullanmaya devam edecek.”hatırlatmasında bulundu.

Ferid Zekeria’nın İran Dışişleri Bakan Vekili’ne sorduğu diğer konular arasında Bercam Nükleer Anlaşması ve İran’ın barışçıl nükleer faaliyetleri de vardı. Ali Bakıri Keni, bu röportajda Amerikalı gazetecinin nükleer müzakerelere yeniden başlama olasılığı ve Amerikalıların İran’la yeni bir anlaşmaya varma arzusu hakkındaki sorusuna yanıt olarak, Tahran’ın ABD ile hiçbir zaman yeni bir anlaşma arayışına girmeyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“İran’ın anlaşması ve 5+1 ile Bercem sonuçlandı ancak Amerika bu anlaşmadan çekilerek anlaşmaya darbe indirdi.”

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili ayrıca İran’ın hala Bercam üyesi olduğunu belirterek şunları ekledi:

“Amerika şu ana kadar Bercam’a dönemedi, dolayısıyla bizim hedefimiz 2015 anlaşmasını yeniden canlandırmaktır.

İslam İnkılabı lideri İmam Hamenei’nin nükleer silah üretimi ve kullanımının yasaklanmasına ilişkin fetvası da Farid Zekeria’nın gündeme getirdiği konulardan biri oldu.

Bu konuda Bakıri Keni, İran liderinin hem en yüksek dini ve hükumet merci olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

“Rehberin verdiği emir ve fetva, devletin tüm unsurları için zorunludur ve bunu hiç kimse ihlal edemez, ihlal etmeyecektir de.”

Bu röportajda İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili, İran-Suudi ilişkileri ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin İran’a resmi ziyaret için yaptığı anlaşmaya ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları söyledi:

“İki ülke devlet başkanlarının Tahran ve Riyad’a ziyareti için iki taraf arasında görüşmelerde bulunulurken, bu konu iki ülke dışişleri bakanlıklarının gündeminde de yer alıyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

nineteen − twelve =