Arap Analistlerin Bakış Açısına Göre Hamas’ın Gazze’deki Geleceği

Acilnews’in yabancı basına dayanarak sunduğu habere göre; Hamas’tan bir yetkilinin, hareketin silah bırakmaması koşuluyla Gazze Şeridi’ndeki yönetimi bırakmaya hazır olduğu yönündeki açıklamalarının ardından, bazı Arap analistler bu fikrin uygulanabilirliğini ve başarı düzeyini incelemeye başladı.
Habere göre, Hamas yetkilisi Bassem Naeem yakın zamanda ABC News’e yaptığı açıklamada, “Bugün, geçmişte olduğu gibi, Gazze Şeridi’nin yönetimini bırakıp, Gazze Şeridi’ni yönetmeye hazır bir kurum, hükümet veya komiteye devretmeye hazırız.” dedi. Diğer Hamas yetkilileri de hareketin, Filistinli gruplar ve hareketler başka bir seçenek üzerinde anlaşmaya varana kadar Gazze Şeridi üzerindeki yönetimini sürdürme niyetinde olduğunu vurguladılar. Bu açıklamalar böyle bir fikrin hayata geçirilebilirliği konusunda soru işaretlerine yol açtı.
Bu bağlamda Filistinli yazar ve araştırmacı Sari Arabi, Arabi 21’e yaptığı açıklamada, Hamas hareketinin Gazze Şeridi’nin yönetimini devretme isteği yeni değil, zira hareket, 7 Ekim 2023 operasyonundan (El-Aksa Fırtınası Harekatı) önce de bu yönde ciddi adımlar atmıştı.
“Hamas hareketi, 7 Ekim’den önce yaklaşık 10 yıl gibi uzun bir süre Gazze Şeridi’nin yönetimini devretme konusunda kesin bir istek dile getirmişti ve 7 Ekim’den sonra da aynı şeyi tekrarladı.” Bu bağlamda bu hareket, Gazze Şeridi’nin yönetimi ve idaresi konusunda, Siyonist rejimin dayatmalarına ve koşullarına veya bölgesel dayatmalara değil, ulusal bir vizyon ve mutabakat temelinde, bir dizi Filistinli grup ve hareketle mutabakatlara vardı.
Orabi, “Hamas hareketi bu konuda ciddi adımlar attı ve 7 Ekim’den önce de sonra da bu konuda hiçbir sorun yaşamadı, ancak Hamas hareketinden silahlarını teslim etmeyi kabul etmesini istemek, İsrail rejiminin koşullarını veya en azından İsrail’in isteklerine dayalı bölgesel ve uluslararası koşulları kabul etmek anlamına geliyor ve Hamas hareketi bunu kesinlikle kabul etmiyor.” dedi.
Gözlemcilere göre hareketin, silahlarını koruyarak Gazze hükümetini terk edip yerine ulusal birlik hükümeti kurma kararı, Hizbullah’ın Temmuz 2006 savaşından sonra Lübnan hükümetiyle anlaşarak silahlarını ve askeri oluşumlarını Lübnan topraklarında tutmaya devam ettiği deneyimine benzeyebilir.
Siyaset sosyolojisi alanında çalışmalar yapan Mısırlı yazar ve araştırmacı Saif Doweder, Arab 21’e verdiği röportajda, “Hamas’ın yerini Gazze Şeridi’nin yönetimi kim alacak?” sorusuna yanıt verdi. Gazze Şeridi’nin liderliğine Hamas hareketi yerine Filistin Yönetimi’nin aday olması durumunda İsrail rejiminin böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini, çünkü bu rejimin esasen Batı Şeria’da çatışmaları ve çatışmaları tırmandırarak Filistin Yönetimi’ni dağıtmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladığını ve bu adımı Filistin devletinin kurulma fırsatını ortadan kaldırmak için attığını söyledi.
Mısırlı yazar ve araştırmacı şunları ekledi: “Belki de Hamas’ın Gazze’nin yönetimini ve idaresini bir kuruma, kurula veya komiteye devretmesindeki amaç, Gazze Şeridi toplumunun daha geniş tabanını, örneğin iş adamlarını ve önde gelen aileleri, aydınları ve düşünürleri veya dedikleri gibi teknokrat bir hükümeti dahil etmektir.” Bu da nihayetinde pratikte bir tür demokrasi anlamına geliyor. Ancak Gazze Şeridi’nin Arap güçleri ya da uluslararası komiteler tarafından yönetilmesi düşünülüyor olsun, Hamas’ın müzakere masasında böyle bir şey söz konusu değil ve Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Usame Hamdan’ın son dönemdeki açıklamaları da bu iddiayı doğruluyor.
Hamas’ın silahlarını elinde tutarak Gazze’nin kontrolünü bırakma olasılığına ilişkin açıklamaların “hala İsrail işgalcilerinin tepkisini değerlendirme ve ölçme aşamasında olduğunu ve müzakereler için umut yaratmaya çalıştığını” sözlerine ekledi.