Amerikan Düşünce Kuruluşu: Marib Husilerin Eline Geçecek, Amerika Ne Yapacağını Bilmiyor!
Acilnews’in yabancı basına dayanarak sunduğu habere göre; Marib’deki olayların hızlı seyri ABD’nin kafasını karıştırırken, aynı zamanda Yemen’deki ordu ve halk komitelerinin hızlı ilerlemesiyle birlikte Suudi hükümeti Yemen’den bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor.
Habere göre, Yemen ordusunun ve Ma’rib vilayetindeki halk komitelerinin son zamanlardaki ilerlemelerinin yanı sıra Al-Bayda vilayetinin tamamen özgürleştirilmesiyle birlikte, dünya çapında birçok haber ve analiz çevreleri, Yemen ordusunun davranışını inceliyor. Yemen’deki çeşitli aktörler ve sahadaki siyasi gelişmeleri tahmin edilmeye çalışılıyor.
Washington’daki Basra Körfezi düşünce kuruluşu (AGSIW), Gregory Johnson’ın yazdığı bir makalede, Husilerin sonunda Yemen’deki Riyad bağlantılı hükümetin ana üssü olan Marib kentinin kontrolünü ele geçirebileceğini yazdı.
Haberde Joe Biden’ın Ocak 2021’de iktidara geldiği ve Yemen’deki savaşı bitirmeye kararlı olduğu belirtiliyor. Bu yönetimde, Obama yönetimi döneminde de görevde olan ve Obama yönetimi yetkililerinden birinin Suudilerin desteğini “sarhoş bir sürücünün bir arabaya binmeye” benzettiği gibi, Yemen’de savaşa gitme kararını yanlış bulanlar vardı. “
Düşünce kuruluşu, Yemen savaşını tüm boyutlarıyla bir felaket olarak nitelendirerek devam etti ve ABD’nin her iki ortağı olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen’deki mahkumlara işkence yaptığını, sivillere karşı hava saldırıları düzenlediğini ve “Sivilleri hedef aldığını” yazdı.
Dünyanın en kötü insani krizi.” Göreve başladıktan iki hafta sonra, yeni ABD yönetimi politikalarını değiştirme ihtiyacı hissetti ve ilk dış politika konuşmasında Joe Biden, Yemen’deki saldırı operasyonlarına yönelik her türlü ABD desteğinin silah satışı cezası sona erdireceğini bildirdi.
Aynı gün, Timothy Lindkerking Washington’un Yemen elçisi olarak atandı ve ertesi gün Biden yönetimi Kongre’ye Ensarullah’ı Donald Trump’ın altındaki terörist gruplar listesinden çıkardığını bildirdi.
Makale, Linderking’in görevinin çeşitli partilerle müzakere etmek ve siyasi bir çözümün önünü açmak olduğunu, ancak Sanaa merkezli hükümetten güçlü şüphecilikle karşılandığını belirtiliyor.
