Afrika Ülkeleri Fransız Askerlerini Neden Sınır Dışı Ediyor?

Fransız askerlerinin Afrika ülkelerinden sınır dışı edilmesi süreci devam ediyor ve önümüzdeki haftalarda Fransızlar Fildişi Sahili’nden de ayrılacak.
Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara, kısa süre önce Fransız askerlerinin 2025’in ilk çeyreğinde ülkeden ayrılacağını duyurarak, “Şu anda modernize edilmiş ordumuzla gurur duyabiliriz ve bu çerçevede Fransız kuvvetlerinin uyumlu ve organize bir şekilde çekilmesi kararlaştırılmıştır. Fransız askerlerinin ayrılması için 20 Şubat tarihi belirlenmiştir” dedi.
Pars Today’in haberine göre, Fransız askerlerinin Afrika’dan sınır dışı edilme süreci son yıllarda hız kazanmış durumda. Oysa Paris, onlarca yıldır özellikle Sahel ve Batı Afrika ülkeleri üzerinde doğrudan ve dolaylı bir şekilde nüfuz sahibi olmuştu. Aslında Fransa, yalnızca birçok Afrika ülkesinin doğal kaynaklarından ve stratejik konumundan yararlanmakla kalmamış, aynı zamanda güvenliği sağlama ve terörle mücadele bahanesiyle askeri varlığını sürdürerek kıta genelindeki hakimiyetini genişletmiştir.
Ancak Fransa’nın tüm politikalarına rağmen, son yıllarda Afrika’daki siyasi bilinçlenmenin artması ve toplumların dönüşümüyle birlikte birçok ülke adalet talebinde bulunmaya başladı ve artık Fransa gibi yabancı güçlerin varlığına ve sömürgeci politikalarına tahammül etmiyor. Sömürge döneminin acılarını yaşamış bu ülkeler, artık siyasi ve ekonomik alanlarda büyümeyi ve gelişmeyi hedefleyerek fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek istiyorlar. Bu nedenle, yabancı güçlerin ve sömürgeci politikalarının varlığına son vermeye kararlılar.
Son bir yıl içinde Fransız askerlerinin çeşitli Afrika ülkelerinden sınır dışı edilmesi, Fransa’nın Afrika politikalarına yönelik artan eleştiriler, bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi ve Afrika ülkelerinin küresel ölçekte farklı ortaklarla ticari, ekonomik ve siyasi ilişkilerini geliştirme çabaları, Paris’in sömürgeci politikalarının artık kabul edilmediğini göstermektedir.
Bu bağlamda, Çad Cumhurbaşkanı Abderrahmane Goulama da yaptığı açıklamada, “Fransız liderler, Afrika halklarına saygı duymaları gerektiğini anlamalıdır” dedi.
Afrika ülkelerinin son bir yılda attıkları adımlar, Fransız yetkilileri kıtanın siyasi ve sosyal dönüşümünü kabul etmeye zorladı. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron kısa süre önce yaptığı açıklamada, “Afrika değişiyor çünkü kamuoyu ve hükümetler değişiyor” ifadesini kullandı.
Fransız askerlerinin sınır dışı edilme süreci, Mali’de başlayarak Nijer, Nijerya, Çad, Senegal ve Burkina Faso gibi ülkelerde devam etti ve şimdi de Fildişi Sahili’ne ulaştı. Bu ülkeler, Fransız askerlerini resmen sınır dışı etmiş, Paris’in askeri üslerini kapatmış ve Afrika halklarının bağımsızlık taleplerinin karşılıklı saygı çerçevesinde tanınmasını talep etmişlerdir.
Avusturya Uluslararası Politika Enstitüsü, Afrika ülkelerinin Fransız askerlerini sınır dışı etme hamlesini, bağımsızlık mücadelesinin ve ulusal egemenliğe vurgu yapmanın bir parçası olarak değerlendirdi.
Stratejik Araştırmalar Vakfı’ndan Jenabu Sissé ise bu konuda, “Afrika’daki askeri varlık, Fransa’nın sert gücünün son sembollerinden biriydi ve artık etkisini yitirdi” dedi.
Yeni dönemde Afrika ülkeleri, sömürge karşıtı politikalar izleyerek Avrupalı sömürgecilerin, özellikle de Fransa’nın Afrika’daki varlığına son vermeyi ve uluslararası sistemde bağımsız ve güçlü aktörler haline gelmeyi hedefliyorlar.
Bu bağlamda İsviçre’nin Le Temps gazetesi, “Son yıllarda Afrika kıtası, çok hızlı sosyal ve siyasi değişimler yaşadı. Bu ani uyanış ve toplumsal farkındalık süreci, Avrupa’nın Afrika’ya yönelik geleneksel bakış açısını sarsmıştır. Bu uyanışın etkisiyle Afrikalı gençler, kıtanın büyük servetini Batılılara bırakmak yerine daha fazla demokrasi ve adil kaynak dağılımı talep etmektedir” ifadelerini kullandı.