ABD’nin İran’a yönelik suçlamalarının reddedilmesi

ABD’nin İran’a yönelik suçlamalarının reddedilmesi

İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi İrevani, bu örgütün Güvenlik Konseyi’ne yazdığı mektupta, ABD’nin İran karşıtı terörizm suçlamalarını asılsız, yanıltıcı ve yanlış olarak değerlendirmiş ve ABD yönetiminin bariz bir şekilde terörizmin bölge ve dünyada esas destekçisi ve teşvikçisi olduğunu belirtti.

Büyükelçi İrevani, ABD’nin suçlamalarına ilişkin Güvenlik Konseyi Başkanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yazdığı mektupta, bu yazışmanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 8 Ağustos 2024 tarihli “Terör eylemlerinin neden olduğu uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditler” konulu açık oturumu ardından hazırlandığını belirtti. Bu toplantı sırasında Amerika temsilcisi, Rusya Federasyonu temsilcisinin açıklamalarına karşılık, toplantı gündeminden saparak, İran İslam Cumhuriyeti’ne bölgede terörizme destek konusunda asılsız, yanıltıcı ve yalan suçlamalarda bulundu. 
Bölgesel ve uluslararası gelişmelere, şiddet olaylarına bakıldığında küresel sorunların ve gerginliklerin nedeninin hangi ülke ve rejimler olduğu açıkça görülüyor. Ancak medya gücü ve BM Güvenlik Konseyi’ndeki nüfuzu nedeniyle Amerika başkalarını gündem saptırma peşindedir.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Ali Cemali şöyle diyor:
“Dünyanın her köşesinde Amerika’nın kötülüklerinin izlerini rahatlıkla görebiliyoruz. Gerçek şu ki Amerika, şeytani hedeflerine ulaşmak için kötülük ve gerilim aracını kullanıyor. Çünkü kriz ve güvensizlik bahanesi ile askeri varlığını açıklayabilir. Dolayısıyla ABD’nin suçlamaları dünya kamuoyu açısından tamamen anlamsız hale gelmiştir.”
Ukrayna’daki krizin kökenine bakıldığında ve bu ülkenin Rusya’yla çatışması, bu krizin ve savaşın nedeninin Amerika olduğunu açıkça ortaya koymakta ve NATO’nun coğrafi genişlemesine vurgu yapılarak farklı bölgelerde güvensizliği ve krizleri körüklemeye devam etmektedir. Afganistan’daki gelişmelere ve bu ülkede terörün devamına bakıldığında, Gazze’deki ırkçı Siyonist rejimin suçlarına destek verilmesi, kötülüğün ve Washington’un dünyanın farklı bölgelerindeki şiddet politikasının ilerlemesinin sadece birkaç örneğidir. Amerika, Gazze’deki ateşkes karar tasarısının birçok taslağını veto ederek ve ateşin sağlanmasını engelleyerek, Siyonistlerin cinayetlerinin devamına yardımcı oluyor. 
Bu arada tüm uluslararası uzmanların kabulüne göre Siyonist rejim, Gazze halkını öldürmeye ancak ABD’nin tam desteği altında devam edebilir. Amerika, IŞİD terör örgütünü örgütleyerek, yüzbinlerce insanın öldürüldüğü, milyonlarca insanın yaralandığı Irak ve Suriye’de sayısız şiddetin işlenmesine sebep oldu. Şimdi Amerika, IŞİD terörist unsurlarını Afganistan’a naklederek, Afganistan’da fitne çıkararak, terörü Orta Asya’ya ve Çin sınırlarına taşımaktadır.
Amerika’nın böylesine bir kötülüğü ve şiddeti göz önüne alındığında, bu yüzsüz ülkenin yetkilileri, İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı terör suçlamalarında bulunarak çeşitli amaçlar peşinde koşuyorlar. Öncelikle hedef şaşırtıp başkalarını suçluyor. İkincisi, kamuoyunu kendi suçlarından ve Siyonist rejimin suçlarından uzaklaştırmaya çalışıyorlar ve üçüncüsü, Amerika, Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere uluslararası toplantılarda sapkın konuları gündeme getirerek, terör eylemlerini ve Siyonist rejimi kınama konusunda her zaman konsensüs sağlamasını engellemeye çalışıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

seventeen − 14 =