Gazze savaşı İsrail’in psikolojisini bozdu

İsrail medyası, 7 Ekim operasyonu sonrasında, işgal altındaki topraklarda antidepresan kullanımının arttığını bildirdi.

İsrail medyası, 7 Ekim operasyonu sonrasında, işgal altındaki bölgelerde yaşayanların yaklaşık yarısının zihinsel ve psikolojik durumunun kötüleştiğini ve antidepresan kullanımının arttığını bildirdi.

İsrail’de yayımlanan Yediot Ahronot gazetesi, Gazze’deki savaşla birlikte İsrail toplumunda ve İsrail askerlerinde meydana gelen ruhsal sorunlara değinerek, bir grup hastane ve psikiyatri merkezinin olağanüstü hal ilan edilmesini istediğini yazdı.

İsrail’de psikoterapiye ihtiyaç duyanların sayısına en az 300.000 kişi daha eklendiği ve psikiyatri hastanelerinin İsrail Polis Genel Müfettişine mektup yazarak, “akıl sağlığında büyük bir kriz” yaşanması nedeniyle olağanüstü hal ilan edilmesini talep ettiği bildirildi.

Yediot Ahronot, İsrail askerlerinin yaşadığı psikolojik sorunların sayısının ve niteliğinin Gazze’den dönene kadar bilinmeyeceğine dikkat çekerek, şunları yazdı: “Durum o kadar kaotik bir hal aldı ki, İsrail askerleri arkadaşlarına ateş açıyor.”

İbranice yayın yapan Kan adlı televizyon da geçtiğimiz haftalarda, Gazze’den dönen bir askerin silah arkadaşlarına ateş açarak, çok sayıda askerin yaralanmasına sebep olduğunu bildirmişti.

İsrail rejimine bağlı Walla adlı haber sitesinde de şu ifadeler yer aldı: “Gazze Şeridi’ne kara saldırısının başlamasından bu yana İsrail askerlerinin ruh sağlığı bozuldu… Bu askerlerin %76’sı ilk aşamada sahada psikolojik tedavilere maruz kaldı.” 

Yaklaşık 1.000 İsrail askerinin savaş alanındaki ilk tedaviye rağmen iyileşmediği ve daha fazla rehabilitasyona ihtiyaç duyduğu bildiriliyor. Ordu komutanlığının da daha derin psikolojik sorunlarından, özellikle de “travma sonrası stres bozukluğundan” mustarip asker sayısının artmasından son derece endişelendiği söyleniyor.

İsrail medyasında yer alan haberlere göre, en az 1.600 İsrail askeri savaş şoku belirtileri yaşıyor. Yaşadıkları en önemli belirtiler arasında şiddetli kalp çarpıntısı, artan terleme, kan basıncının ani yükselmesi, kontrol edilemeyen vücut titremesi, zihin karışıklığı ve konsantrasyon kaybı yer alıyor.

Savaş travmasının bu askerler üzerinde panik, depresyon, uyku bozuklukları, ani öfke patlamaları ve duygusal kapasitede hasar gibi uzun vadeli psikolojik etkileri de olacağı vurgulanıyor.