Zalimane yaptırımlar ve İran’daki kimyasal silah kurbanlarının acısı
İran Dışişleri Bakanlığı’nın Hukuki ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Yardımcısı Kazım Garibabadi, ” İran’daki kimyasal silah mağdurları hala ilaç ve tıbbi malzeme tedariki alanında Batı’nın yasadışı yaptırımlarından muzdarip olduğunu belirtti.
10 binden fazla şehit ve 107 binden fazla kimyasal yaralıyla İran İslam Cumhuriyeti, çağdaş dönemde kimyasal silahların en büyük kurbanıdır.
Dünyada kimyasal saldırının hedefi olan ilk yerleşim şehri olan Serdeşt’te, İran’ın ilkeli politikası kitle imha silahlarının kullanımının yasaklanmasıdır.
Irak’ın İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı kimyasal silah kullanmasında Batılı ülkeler önemli rol oynadı.
Irak’ın kimyasal silah programında başta Almanya, Hollanda, İngiltere, Fransa ve ABD olmak üzere Batılı ülkeler başrol oynadı.
Kimyasal silah öncüllerini tedarik eden hükümetler, bireyler, endüstriler ve şirketler Batılı ülkelerden, özellikle de adı geçen ülkelerdendi. Özellikle 80’den fazla Alman şirketi, 24 Amerikan şirketi ve 10 Fransız şirketi Irak rejiminin kimya programıyla yakın işbirliği içinde çalıştı.
Günümüzde güvenilir belgeler, kapsamlı mali yardım olmadan, kimyasal silahların üretimi ve kullanımı için gerekli teknik ve mühendislik bilgisinin, malzeme ve ekipmanın Avrupa ve Amerika hükümetleri tarafından Irak’a ihraç edilmesi olmasaydı Saddam’ın bu korkunç şeyleri üretip kullanamayacağını kanıtlıyor. Ancak bu ülkelerin rolü sadece İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı kimyasal silah sağlamakla sınırlı değil, aynı zamanda kimyasal silah mağdurlarına karşı da rol oynamış ve kimyasal silah mağdurlarının durumlarının kötüleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Son yıllarda kimyasal silah gazilerinin tedavisi için ihtiyaç duyulan bazı tıbbi malzeme ve tıbbi ekipmanların temininde, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batılı ülkelerin yasa dışı ve acımasız tek taraflı yaptırımları nedeniyle birçok sorunla karşılaşılmıştır. Batılı ülkelerin sağladığı kimyasal silahların kurbanı olan kimya gazileri, hâlâ bu ülkelerin uyguladığı insanlık dışı yaptırımların kurbanı oluyor.
İran İslam Cumhuriyeti’ne kapsamlı yaptırımlar uygulayan Amerika, İran halkını hedef almadığını iddia ediyor; Oysa İran’a ilaca ambargo uygulayarak ve ilaç ithalatını engelleyerek bu iddianın asılsız olduğu, yaptırımların asıl hedefinin halk, hatta hastalar olduğu pratikte ortaya konmuştur.