Yapay Zeka Bu 5 Sektördeki Çalışanları İşlerinden Edebilir

Yapay Zeka Bu 5 Sektördeki Çalışanları İşlerinden Edebilir

Yapay zekanın hangi meslekleri nasıl etkileyeceği merak konusu haline gelmiştir. Bu yazımızda yapay zekanın farklı meslekleri nasıl etkilediğini sizin için değerlendiriyoruz.

Yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisinin incelenmesi, son yıllarda özellikle önem kazanan bir konu haline gelmiştir. Yapay zeka (AI), Goldman Sachs tarafından yayımlanan bir rapora göre, 2030 yılına kadar 300 milyon tam zamanlı işin yerini alabilecek kapasitede görülüyor. Bu, ABD ve Avrupa’daki iş görevlerinin dörtte birinin yapay zeka tarafından yerine getirilebileceği ve global ürün ve hizmetlerin toplam yıllık değerinde %7’lik bir artış sağlayabileceği anlamına geliyor. Ayrıca, ABD ve Avrupa’daki işlerin yaklaşık üçte ikisi yapay zeka otomasyonundan bir dereceye kadar etkilenebilir.

Yapay zeka etkisi sadece belirli işlerle sınırlı değildir; müşteri hizmetleri temsilcileri, resepsiyonistler, muhasebeciler/defter tutucular, satış personeli, araştırma ve analiz görevlileri, depo çalışanları, sigorta teftişçileri ve perakende çalışanları gibi pek çok meslek, yapay zeka ve otomasyonun yükselişiyle değişime uğramaktadır. Örneğin, müşteri hizmetleri artık sıkça AI tarafından yönetilen otomatik yanıtlarla sağlanmakta, reklamcılık ve perakende faaliyetleri web ve sosyal medya ortamlarına kaymaktadır.

Öte yandan yapay zekanın yarattığı değişim sadece iş kaybıyla sınırlı değildir. Öğretmenler, avukatlar ve yargıçlar, üst düzey yöneticiler ve CEO’lar, insan kaynakları yöneticileri, psikologlar ve psikiyatristler, cerrahlar, bilgisayar sistem analistleri, sanatçılar ve yazarlar gibi birçok meslek, yapay zekanın yerini alamayacağı özel yetenekler ve insan dokunuşu gerektiren alanlardır. Bu meslekler, yapay zekanın sunduğu otomasyonun ötesinde, insan ilişkileri, stratejik düşünme ve yaratıcılık gibi unsurları içeren görevleri kapsamaktadır.

Yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisini ele alırken, işlerin doğasının nasıl değiştiğine ve görevlerin insanlar ile makineler arasında nasıl yeniden organize edildiğine dair de kapsamlı bir analiz yapmak önemlidir.

Yapay Zekanın Dönüştüreceği Beş Ana Alan

Mühendislik

Yapay zeka, mühendislik alanında bazı pozisyonları elden çıkarsa da, yeni iş fırsatları yaratıyor. Özellikle Goldman Sachs gibi kuruluşların raporlarına göre, yapay zeka mühendislik sektöründe iş oluşturma potansiyeline sahip. Bu teknolojiler, mühendislerin karmaşık problemleri tanımlayıp analiz etmelerine yardımcı olurken, daha kesin tahminler ve tasarımlar yapmalarını sağlayabilir. Ayrıca, iş süreçlerini düzenleyerek, rutin işleri otomatize edebilir ve takımlar arası işbirliğini artırarak mühendislerin yaratıcılık ve yenilikçilik üzerine yoğunlaşmalarına imkan tanır.

Programlama (Yazılım)

Yazılım mühendisleri ve programcılar açısından ise, durum daha karmaşık bir hal alıyor. ChatGPT’nin 2022’de genel kullanıma açılması, yapay zekanın programcıları işsiz bırakacağına dair endişeleri artırdı. ChatGPT, temel ve orta seviye kodlama işlemlerini yapabilmektedir, bu da bazı işlerin otomatize edilebileceğini gösteriyor.

yapay zeka aynı zamanda bir yazılım ustası

Google’ın Bard gibi araçları, bu endişeleri daha da pekiştiriyor. Bard, kendi başına kod yazabilme yeteneğine sahip olarak güncellenmiş ve çoklu programlama dillerinde kodlama yapabilme olanağısunuyor. Ayrıca OpenAI, bu yılın başlarında yapay zeka araçlarının yazılım mühendisliği becerilerini öğrenmeye başladığını duyurdu.

Yayıncılık Sektörü

Yayıncılık, yapay zekanın derinlemesine etkilediği alanlardan biridir. Yazarlar, gazeteciler, çevirmenler ve editörler, sektördeki otomasyonun olumlu ve olumsuz etkilerini birinci elden deneyimliyorlar. Google ve Microsoft gibi firmaların geliştirdiği ileri düzey yazılı araçlar, çevirmenlerin ve editörlerin iş yükünü büyük ölçüde azalttı. Birçok kuruluş artık içerik düzenleme konusunda uzman bir kişiyi bünyesinde barındırmıyor. Google Translate ve DeepL gibi araçlar daha fazla benimsenirken, yazım hatalarını otomatik düzelten ve bunu daha etkin bir şekilde gerçekleştiren kelime işlem hizmetleri de yaygınlaşıyor. ChatGPT gibi sohbet robotlarının gelişimiyle birlikte, gazetecilik ve yazarlık gibi meslekler de yapay zekanın üstlenebileceği işler arasına giriyor.

Yazarlık ve Çevirmenlik Alanında Yapay Zeka Kullanımı

İnternet tabanlı yayıncılıkta birçok yazar, şu an için yapay zekayı özellikle hızlı bir şekilde kitap üretmek amacıyla tercih ediyor. Amazon’un Kindle Direct Publishing gibi e-kitap platformlarında fantastik romanlar yayımlayan Jennifer Lepp gibi yazarlar, rekabetin yoğun olduğu e-kitap pazarında düzenli içerik sunmanın önemini vurgulayarak yapay zeka teknolojilerine yöneliyorlar.

Lepp, yapay zekanın sunduğu metinleri düzenleyerek bu sayede iş yükünün azaldığını belirtiyor. Çoğu uzman, yaratıcılık gerektiren yazarlık mesleğinin yapay zeka tarafından tam anlamıyla üstlenilmesinin en azından yakın bir gelecekte gerçekleşmeyeceği konusunda hemfikir. Yine de, sanatsal değeri daha düşük olarak görülen bazı Wattpad hikayelerinin otomasyonla yazılması mümkün olabilir.

Yapay zeka yazarlık ve çevirmenlik yapıyor

Diğer yandan, yapay zeka kullanarak eserlerini oluşturan yazarlar, bu eserlerin teknoloji ile yazıldığını çoğunlukla saklama eğiliminde. Bu durum, yapay zeka ile yazılmış romanların okurlar tarafından bilinçli bir şekilde tercih edilip edilmeyeceği sorusunu akıllara getiriyor.

Yapay zekanın tercüme sektöründeki etkisi, hem fırsatlar hem de sektör çalışanlarında endişe yaratıyor. Yapay zekâ, büyük veri setleri üzerinde çalışarak farklı dil çiftleri arasındaki kalıpları öğreniyor ve daha doğru çeviriler üretiyor. Bu teknoloji, proje yönetiminde ve verimliliğin artırılmasında önemli bir rol oynamakta ve çeviri süreçlerini hızlandırıyor. Ancak, dilin zenginliğini ve kültürel farkları tam olarak anlayabilmek için insan tercümanların bilgisi ve tecrübesi vazgeçilmez olmaya devam ediyor.

İdari Görevler

Geçtiğimiz yıl içerisinde yapılan araştırmalar, ofis ortamında çalışan muhasebeciler ve idari görevlilerin yapay zeka karşısında işlerini kaybetme riskinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Özellikle Goldman Sachs gibi önde gelen kuruluşların raporlarına göre, idari destek ve ofis çalışanlarının yüzde 46’sıyapay zekanın beraberinde getirdiği otomasyondan etkileniyor.

ABD merkezli Princeton Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma da, bütçe analizcileri, muhasebeciler ve çağrı merkezi çalışanlarının en çok risk altındabulunan meslekler arasında yer aldığını ortaya koyuyor. Şirketler, idari personelin üstlendiği kayıt tutma gibi işleri giderek daha fazla yazılıma devrediyor. Bu yazılımların maliyeti, çalışanlara yapılan ödemelerden genellikle daha az oluyor.

Microsoft Office, FreshBooks ve Quickbooks gibi araçlar, şirketlerin sıkça başvurduğu yazılımlar arasında yer alıyor. Bu araçların yapay zeka ile daha da entegre hale gelmesi, verilerin insan hatasına yer vermeden saklanıp analiz edilmesine olanak sağlıyor.

IBM gibi bilişim teknolojileri devleri, bazı pozisyonlarda işe alımları durdurduklarını açıkladı. Bu durdurulan pozisyonlar, genellikle yapay zeka ile değiştirilebilecek, müşteri odaklı olmayan görevlerden oluşuyor. IBM CEO’su Arvind Krishna, bu tür pozisyonların çoğunun insan kaynaklarındaki görevler olduğunu, bu alanlardaki işlerin yapay zekaya aktarılan ilk işler arasında olacağını belirtti.

Temizlik ve Madencilik Gibi Riskli İşlerde Yapay Zeka

Yapay zekanın entegrasyonu ile fiziksel güce dayalı riskli işlerin otomatize edilmesi yeni bir konsept değil. Özellikle fabrikalarda üretim hattında çalışan otomasyon sistemleri ve robotlar, araba montajı, elektronik eşya üretimi, paketleme ve malzeme taşıma gibi işlerde etkili bir şekilde kullanılıyor.

Pandemi, hizmet sektöründe hijyen ihtiyacını artırınca, otellerde ve restoranlarda temizlik ve servis görevlerini üstlenen robotlar da yaygınlaşmaya başladı. Örneğin, ABD ve Japonya’da otomasyonlu kahve makineleri, yemek servisi robotları ve oda temizliği robotları kullanılmaya devam ediyor.

Bu mesleklerin teknolojiyle tamamen otomatize edilmesi mümkün görünse de, iş kayıplarını telafi etmek amacıyla öncelikle yeni istihdam alanları yaratılması gerekiyor.

Arama kurtarma ve madencilik gibi daha riskli işlerde ise, robotların insanlar için tehlikeli görevleri üstlenmesi amacıyla teknolojik ilerlemeler kaydediliyor. Örneğin, arama ve kurtarma görevleri için tasarlanmış Boston Dynamics’in Atlas robotu gibi. Madencilik sektöründe de, robotların kazma işlerini üstlenmesi ve otonom kamyonların madeni taşıması gibi teknolojik yenilikler dikkat çekiyor. EY gibi madencilik firmalarının tahminlerine göre, 2030’a kadar madencilik işlerinin büyük bir kısmı teknoloji tarafından üstlenilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 + 2 =