İsrail’in nükleer tehdidi araştırıldı

İsrail’in nükleer tehdidi araştırıldı

Uluslararası Nükleer Silahları Ortadan Kaldırma Kampanyası artan nükleer harcamalarının analize dayanarak, İsrail’in cephaneliğinde en az 90 nükleer savaş başlığı bulunduğunu tahmin etti.

El-Meyadin televizyon kanalının aktardığı habere göre, Uluslararası Nükleer Silahları Ortadan Kaldırma Kampanyası (ICAN) geçtiğimiz günlerde İsrail’in 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğunu ve nükleer harcamalarını arttırdığını açıkladı. 

ICAN’ın nükleer geliştirme harcamalarına ilişkin raporuna göre, İsrail işgali nükleer harcamalarını %2.4 oranında arttırdı ve bu da yıllık 1.1 milyar dolar gibi şaşırtıcı bir rakama denk geliyor. 

Nükleer kalkınma için yapılan toplam küresel harcama geçen yıl 91.4 milyar dolara ulaşırken, kolektif harcamalar bu rakamın %13.4’ünü oluşturdu. 

Listenin başında yer alan Amerika Birleşik Devletleri nükleer gelişmeye 51.5 milyar dolar ayırarak toplam kolektif nükleer harcamaların %80’ine tekabül ediyor.

ICAN Politika ve Araştırma Koordinatörü Alicia Sanders-Zakre, el-Meyadin’e yaptığı açıklamada “İsrail’in” nükleer cephaneliğine ilişkin belirsizliğini ele aldı. 

Sanders-Zakre’ye göre uluslararası nükleer uzmanlar arasında İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğu biliniyor. 

ICAN’ın tahminlerine göre “İsrail “in sahip olduğu 90 nükleer savaş başlığı tespit edildi, ancak şeffaflık eksikliği ve Tel Aviv’in herhangi bir nükleer silaha sahip olma konusundaki belirsizliği nedeniyle bu sayı belirsizliğini koruyor. 

İsrail’in nükleer harcamalarına ilişkin olarak ICAN, işgalin 2023 yılındaki askeri harcamalarına atıfta bulunarak tahminlerde bulunmayı başardı ve gerçek askeri harcamaları tahsis etmek için İsrailli uzmanlarla görüşt. 

ICAN, Gazze savaşı nedeniyle yapılan ek harcamaları da dikkate aldı. 

Daha sonra bir tahmin oluşturdu ve İsrail’in nükleer harcamalarına tahsis edildi. 

Sanders-Zakre ayrıca İsrail’in son dönemde Gazze’de nükleer silah kullanma tehditlerine ilişkin endişelerini de dile getirdi. 

Sanders-Zakre, “İsrailli uzmanlardan, yetkililerden veya eski yetkililerden önceki yıllarda gördüğümüzden daha fazla ima edilen ve açık olan son derece endişe verici tehditler geldi; bu nedenle nükleer silah kullanımını kınamak ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasına bağlı kalmanın hayati önem taşıdığını hatırlatmak önemlidir” dedi. 

İranlı yetkili: İsrail’in nükleer tehditleri diğerlerini doktrin değiştirmeye zorluyor 

Mayıs ayı sonunda İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Sekreteri, İsrailli yetkililerin nükleer silah kullanma tehditlerinin Batı Asya’daki güvenlik denklemini değiştireceği ve diğerlerini nükleer doktrinlerini gözden geçirmeye sevk edeceği uyarısında bulundu.

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Genel Sekreteri Abbas Araghchi, İsrail’in nükleer silah kullanma tehditlerinin Batı Asya’da gerilimi tırmandırabileceği uyarısında bulundu.

Yetkili, ABD’li Senatör Lindsey Graham’ın kısa süre önce “İsrail’in” Gazze’de nükleer bomba kullanmasını desteklemesine değindi.

Araghchi, İsrail’in nükleer cephaneliğine ilişkin stratejik belirsizlik politikasını sürdürdüğünü, ancak Gazze’deki soykırım başta olmak üzere son olayların İsrailli yetkilileri bu duruşu yeniden gözden geçirmeye zorladığını kaydetti.

İsrailli şahin figürlerin söylemden fiili nükleer silah kullanımına geçebileceği uyarısında bulundu.

Nükleer silahlardan arındırılmış bir Batı Asya çağrısında bulunan Araghchi, İsrail rejiminin silahsızlandırılması konusunda ısrar etti. 

Yetkili, İran’ın sözde iki devletli çözümü reddettiğini ve bunu Filistin davasına ihanet olarak gördüğünü belirtti. 

Bunun yerine İran, Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar da dahil olmak üzere tüm yerli sakinleri kapsayan bir referandum yoluyla kurulan birleşik bir devlet öneriyor.

Araghchi ayrıca Lübnan direniş hareketi Hizbullah’ın beklenen bölgesel değişimler karşısında caydırıcı kabiliyetlerini kabul etmenin ve saygı göstermenin önemini vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 × 5 =