CNN’den itiraf: Haberlerimiz İsrail ordusunun kontrolünden geçiyor

CNN’den itiraf: Haberlerimiz İsrail ordusunun kontrolünden geçiyor

CNN, işgal altındaki Filistin topraklarını haber yaparken İsrail hükümetine ve İsrail ordusuna gösterdiği saygı nedeniyle medya analistleri ve gazeteciler tarafından uzun süredir eleştiriliyor. Kanal, İsrailli sansürcülere kendi yayınları üzerinde nüfuz sahibi olmalarını sağlayacak bir protokol izlediğini itiraf etti.

CNN’den bir yetkili The Intercept’e yaptığı açıklamada, İsrail ve Filistin hakkındaki haberlerinin İsrail ordusunun sansürüne tabi olan CNN Kudüs bürosu tarafından yürütüldüğünü ve incelendiğini doğruladı.

Sansür, yabancı haber kuruluşlarının kendi seçtiği belirli konular hakkında haber yapmasını kısıtlıyor ve kendi kurallarına uymayan makaleleri veya haber bölümlerini doğrudan sansürlüyor.

The Intercept’in bildirdiğine göre, diğer haber kuruluşları genellikle İsrail dışındaki haber masaları aracılığıyla bölgeyle ilgili bazı hikayeleri aktararak sansürden kaçınıyor.

CNN yetkilisi, “İsrail ve Filistinliler hakkında Kudüs bürosundan haber yayınlama politikası yıllardır yürürlükte. Haberlerimizin mümkün olduğu kadar kesin ve doğru olduğundan emin olmak için ekstra incelemeyi gerektiren birçok benzersiz ve karmaşık yerel nüans var.”

Yetkili, CNN’in haber metnini sansürcüyle paylaşmadığını ve haber ağının İsrail ordusu ile etkileşimini “minimum” olarak nitelendirdi.

Ancak Arap Amerikan Enstitüsü’nün kurucusu James Zogby, İsrail ordusunun medya kuruluşlarını sansürleme yaklaşımının “İsrail’in habercileri korkutma ve kontrol etme yöntemi” olduğunu söyledi.

İsminin gizli kalması kaydıyla The Intercept’e konuşan bir CNN çalışanı, kuruluşun sansür merkezi ile uzun süredir devam eden ilişkisinin, CNN’in İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze bombardımanı ve Batı Şeria’daki saldırılarına ilişkin haberlerinin İsrail’in propagandasını desteklediğini garantilediğini doğruladı.

Aynı çalışan şunları söyledi:

“İsrail-Filistin ile ilgili habercilik için her bir hat, [Kudüs] bürosundan veya büroda personel bulunmadığında, büro ve üst düzey yönetim tarafından özenle seçilen birkaç kişiden onay almalıdır. Bu hatlar çoğunlukla bu bürodan düzenlenir. Çok özel bir nüans.”

Kudüs bürosu şefi Richard Greene, inceleme ekibini İsrail dışındaki editörleri de kapsayacak şekilde genişlettiğini duyurdu ve yeni politikayı “Kudüs SecondEyes” olarak adlandırdı.

Genişletilmiş sansür süreci, özellikle Kudüs haber masasında personel bulunmadığında CNN’in haberlerine “daha fazla uzman gözü” getirmek için uygulamaya konuldu.

“Savaş suçu” ve “soykırım” tabu kelimelerdir”

Uygulamayla ilgili olarak çalışan The Intercept’e şunları söyledi:

“‘Savaş suçu’ ve ‘soykırım’ tabu kelimelerdir. İsrail ordusunun Gazze’deki bombalamaları, İsrail ordusu kabul edene ya da reddedene kadar hiç kimseye ‘flaş haber’ olarak rapor edilmeyecektir. İsrail ordusu ve hükümet yetkilileri tarafından sağlanan alıntılar ve bilgiler genellikle hızlı bir şekilde onaylanırken, Filistinlilerden gelenler yoğun bir şekilde inceleniyor ve yavaş bir şekilde işleniyor.”

Bu arada muhabirler, Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan alınan ölüm istatistikleri de dahil olmak üzere Filistin kaynaklarından öğrendikleri her şeyi sorgulamaları konusunda giderek artan bir baskı altındalar.

Sağlık Bakanlığı, Gazze hükümetini kontrol eden Hamas tarafından yönetiliyor. Ekim ayında Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansı, ABD Başkanı Joe Biden’ın bakanlığın ölüm ve yaralanmalara ilişkin raporunun doğruluğunu kamuoyu önünde sorguladığı sırada, kayıp istatistiklerinin “geçmişte tutarlı bir şekilde güvenilir olduğunu kanıtladığını” söyledi.

“Batı medyası İsrail propagandasını yürütüyor”

Buna rağmen, CNN’in haber standartları ve uygulamalarından sorumlu üst düzey yöneticisi David Lindsey, 2 Kasım’da gazetecilere şunları söyledi:

“Hamas temsilcileri kışkırtıcı söylem ve propaganda yapıyor… Buna yer vermemeye dikkat etmeliyiz.”

Çalışan ise, The Intercept’e “Neyin haber olup neyin haber olmadığına karar verme konusunda hükümete daha yüksek bir rol vermek gerçekten rahatsız edici” dedi.

Bu arada yazar ve akademisyen Sunny Singh, şunu belirtti:

“Batılı medya kuruluşlarında Gazze ile ilgili her habere, Filistinli muhabirlere verilmeyen, hak edilmemiş bir ağırlık verilmiştir. Sadece CNN değil, Batı medyası da İsrail’in saldırıları boyunca İsrail propagandasını yürütüyor.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

fifteen − six =