Amerika, Gallant’ı potansiyel lider mi görüyor?

Amerika, Gallant’ı potansiyel lider mi görüyor?

İsrail’in ABD’nin Gazze’de ateşkes sağlama çabalarını büyük ölçüde bir kenara ittiği ve Amerikalı yetkilileri uyarmadan operasyonlar gerçekleştirdiği ayların ardından Amerikan Başkanı Joe Biden’ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya olan kızgınlığı ve sabrının taşması bir sır değil.

9 Ekim günü İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Amerikalı mevkidaşı Lloyd Austin arasında gerçekleşmesi planlanan toplantıyı engelledi.

Netanyahu’nun, Beyaz Saray’ın kendisini atlatmaya çalıştığından korkarak Gallant’ın refakatsiz ziyaretini onaylamadığı bildirildi.

Yediot Ahronot gazetesinin askeri muhabiri Itamar Eichner Çarşamba günü şunları yazdı:

“Genel değerlendirme Netanyahu’nun Biden’ın Gallant’a kredi vermesinden korktuğu ve Likud içindeki siyasi tabanına Gallant’ın Amerikalılarla koordinasyon kurmasını engellediğini göstermek istediği yönünde.”

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi eski başkan yardımcısı ve Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olan Chuck Freilich şöyle söyledi: 

“Netanyahu açıkça kontrolü ele geçirmeye ve Gallant’ı ABD ile ilişkileri zayıflatacak kadar zayıflatmaya çalışıyor.” 

Haaretz gazetesinde uzun süredir istihbarat köşe yazarlığı yapan Yossi Melman şunları aktardı:

“Netanyahu, ‘Biden’la konuşamazsam, savunma bakanımın bunu yapmasına izin vermem. Gallant’ın eninde sonunda Washington’a gideceğinden eminim … ama ilişkilerimiz berbat.’ diyor.”

İran’ın nükleer programı hakkında bir kitap yazan Melman sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gallant az sayıdaki ılımlı seslerden biri. Amerika’nın taleplerine karşı çok dikkatli olduğunu söyleyebilirim.”

New York Times‘a göre, 7 Ekim günü ise, Amerikan Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u arayarak İsrail halkına ”derin taziyelerini” iletti; Netanyahu’yu ise aramadı.

Washington Post (WP), Netanyahu, Başkan Biden ile doğrudan iletişim kuramamaktan dolayı hayal kırıklığı yaşadığını ve kabinesindeki iç çekişmelerin İsrail’in güvenlik stratejisini zorlaştırdığını öne sürüyor.

WP‘ye göre, iki lider, ateşkes zamanlaması ve Hamas’la müzakereler de dahil olmak üzere kilit konularda kamuoyu önünde anlaşmazlığa düştü. 

Gallant’ın parti liderliği için potansiyel adaylığı, Washington’a planlanan gezisinin iptal edilmesinde etkili olmuş olabilir.

İsrail’in İran’ın 1 Ekim’deki füze saldırısına karşılık saldırganlığını daha da artırmaya hazırlandığı ve Yom Kippur’dan önce harekete geçilmesinin beklendiği gergin bir dönemde ABD ve İsrail arasında ayrılıklar artıyor.

İsrailli şahinler, İran’ın nükleer araştırma tesislerine ya da petrol üretim tesislerine yönelik olası saldırılar da dahil olmak üzere büyük bir karşılık verilmesi için bastırıyor. 

İran petrol sahalarının vurulması, ABD seçimlerinin arifesinde küresel enerji fiyatlarının yükselmesine neden olabilir ve İran’ın müttefiklerinin, Amerika’nın vekilleri tarafından işletilen Fars Körfezi’ndeki petrol tesislerine misilleme saldırılarını tetikleyebilir.

Ilımlılar ve Biden yönetimi ise topyekûn bir bölgesel savaştan kaçınmak umuduyla daha ölçülü bir misilleme için lobi yapıyor.

İsrailli bir yetkili, Salı günkü uçuşun engellenmesine yönelik beklenmedik emrin doğrudan Netanyahu’dan geldiğini ve iki şartı yerine getirilinceye kadar kaldırılmayacağını söyledi: Netanyahu ve Biden’ın telefonla görüşmesi ve İsrail güvenlik kabinesinin İran’a yönelik bir askeri saldırıyı onaylaması.

Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü‘nde İran programı araştırmacısı olan Beni Sabti’ye göre, İsrail’in İsfahan yakınlarındaki Natanz nükleer yerleşkesini hedef aldığı iddia edilen 2021 yılından sonra altyapının çoğu yerin onlarca metre altına taşındığı için İsrail’in tek başına İran’ın nükleer programına anlamlı bir zarar verebileceği düşünülemez.

Eski ulusal güvenlik yetkilisi Freilich, İran’ın nükleer tehdidini ortadan kaldırma arzusunun İsrail güvenlik çevrelerinde yaygın olduğunu söyledi. 

Ancak o ve diğer askeri uzmanlar, ülkenin ABD’ye ihtiyacı olduğu ve Washington’un yardıma daha açık hale gelmesini beklemenin İsrail’in çıkarına olacağı konusunda hemfikir.

Freilich şöyle söyledi:

“Bence İsrail’in ABD seçimleri sonrasına kadar işleri kontrol altında tutması gerekiyor. O zaman nükleer tesisleri vurma ihtimalinden söz edilebilir.”

Washington Post geçtiği haberde, İsrail rejimi içindeki bölünmelerin ve Netanyahu ile Beyaz Saray arasındaki ayrışmaların rejimin saldırganlığı artırma planlarında belirsizliğe yol açtığını kaydetti. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

eleven + 19 =