Pezeşkiyan: Baskı ve aşırılık devam ettiği sürece; Savaş ve kan dökülmeye devam edecek

Pezeşkiyan: Baskı ve aşırılık devam ettiği sürece; Savaş ve kan dökülmeye devam edecek

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, benim seçimimde halkımızın ana slogan olan milli birlik sloganına oy verdiğini belirterek, adalet ve hakkaniyet çerçevesinde tüm insanların, toplulukların ve milletlerin haklarına saygı gösterilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Iran Press haber ajansının haberine göre, Dr. Mesud Pezeşkiyan Salı akşamı Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulunda yaptığı açıklamada şunları belirtti: Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 79. oturumunun başlangıcını ve şahsınızın layık seçimini kutluyorum ve ben bu toplantının önemli konusunun Barış, sürdürülebilir kalkınma ve insan onuru olmasını, günümüz ve gelecek kuşaklara açık bir ufuk açmasını temenni ediyorum.

Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etti: Geçen yıl ülkemin cumhurbaşkanı İbrahim Reisi aynı forumdan sizinle konuştu. İran halkına hizmet yolunda şehit oldu.Onu rahmetle anıyoruz. 

Pezeşkiyan şunları kaydetti:İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamının konumu hakkında ilk kez sizlerle konuşuyorum. Benim seçimimde milletimiz milli ittifakın ana sloganına oy verdi. Bu slogan Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’deki talimatlarına uygundur.

Dr. Pezeşkiyan ayrıca şunları belirtti: Bütün peygamberlerin misyonu, toplumda renk, ırk, cinsiyet ve dilden uzak, hak ve adaleti tüm insanlar arasında tesis etmek ve yaymak olmuştur. Tüm insanların, toplulukların ve ulusların hakları adalet ve hakkaniyet çerçevesinde gözetilmelidir. Şimdi buradaki  soru şu ki; günümüz dünyasında yaşanan savaşların ve dökülen kanın nedeninin; Saldırganın, başkalarının haklarını ihlal etmesi, bir milletin haklarını yok sayması, ayrımcılık ve eşitsizlik yapması, bir grubu zayıf ve geri kalmış durumda tutması, başkalarının haklarını yok saymasından başka bir şey olabilir mi?

Cumhurbaşkanı ayrıca şöyle konuştu: Haksızlık, baskı, savurganlık, bir bölgede yoksulluk ve cehalet hüküm sürdükçe, savaşlar ve kan dökülmeye devam edecek. Bu bozuklukların köklerine inmedikçe çocuklarımızın geleceğini karanlıktan ve yıkımdan kurtaramayız.

Pezeşkiyan konuşmasının devamında; Geçtiğimiz yıl dünya insanları İsrail rejiminin doğasını ve bu rejimin liderlerinin nasıl cinayet işlediğini gördüler ve 11 ay içinde Gazze’de çoğu masum kadın ve çocuk olmak üzere 41 binden fazla masum insanı öldürdüler. Ama soykırım, çocuk cinayeti, savaş suçu ve devlet terörü “meşru savunma” olarak adlandırılıyor! Hastaneler, anaokulları ve okullar “meşru askeri hedefler” olarak adlandırılıyor! ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı şunları belirtti: Dünyanın Batısında ve Doğusunda soykırıma karşı çıkan özgürlükçü ve cesur insanlara “Antisemitizm”, yetmiş yıllık işgal ve aşağılamanın ardından onlara karşı ayaklanan mazlumlara da “terörist” deniyor. “! Ama topraklarımızda bilim adamlarımıza, diplomatlarımıza, konuklarımıza suikast düzenleyen, ve   IŞİD’e ve terör gruplarına açık ve gizli destek veren İsrail’dir. 

Pezeşkiyan sözlerinin devamında şunları belirtti:  Öte yandan İran, dört nesildir İsrail rejiminin suçlarının ve sömürgeciliğinin kurbanı olan özgürlük ve halk hareketlerini destekledi. İsrail’in eylemlerini sokaklarda protesto eden ülke halklarının yanındayız,  ve insanlığa karşı cinayetleri kınıyoruz. Uluslararası toplum, şiddeti derhal durdurmalı, bir an önce kalıcı ateşkes sağlamalı ve İsrail’in Lübnan’daki çılgın vahşetine, bölgeyi ve dünyayı ateşe vermeden önce son vermelidir.

Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etti: İsrail rejimi Gazze’de başarısızlığa uğradı, suçlarla, vahşetle ve savaşı yaymaya çalışarak yenilmezlik efsanesini yeniden canlandıramaz, son birkaç günde işlenen kör ve terör suçlarının ve binlerce masum insanın ölümüne neden olan Lübnan’a yönelik yaygın saldırının cevapsız kalmayacağı ve bunun sonuçlarının sorumluluğunun bu trajediyi sona erdirmeye yönelik uluslararası çabalara karşı olan hükümetlere ait olması doğaldır. Bunlar hala  insanhakları savunuculuğu iddiasında bulunuyorlar.

Pezeşkiyan şöyle konuştu: Batı Asya’da ve dünyada 70 yıldır süren güvensizlik kâbusunu sona erdirmenin tek yolu, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını yeniden tesis etmektir. Gerek şu anda kendi topraklarında bulunan, gerekse evlerini terk etmek zorunda kalan tüm Filistin halkına, geleceklerine ulusal referandumla karar vermelerini öneriyoruz. Böyle bir mekanizmayla kalıcı bir barışın sağlanabileceğine, ancak bu şekilde Müslümanların, Yahudilerin ve Hıristiyanların tek bir toprakta, barış içinde, ırkçılıktan ve apartheidden uzak bir arada yaşayabileceğine inanıyoruz.

Cumhurbaşkan sözlerine şöyle devam etti: Bölgenin çağdaş tarihine bakın, İran, hiçbir zaman savaş başlatmadı ve yanlızca başkalarının saldırganlığına karşı kendini kahramanca savunarak, saldırganları pişman etti, İran hiçbir ulusun toprağını işgal etmedi; Hiçbir ülkenin kaynaklarına bakmadı; Bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için komşularına ve uluslararası forumlara birçok kez çeşitli planlar önerdi. Bölgeyi birleştirmenin, güçlü bir bölge oluşturmanın gerekliliğinden bahsettik. Biz, birçok prensip üzerine kurulu, birlik içinde, güçlü bir bölgeyiz.

Cumhurbaşkanı şöyle konuştu:  Öncelikle komşu olduğumuzu kabul edelim ve bu komşuluk sayesinde her zaman bir arada kalacağız. Yabancı güçlerin bölgedeki varlığı geçicidir ve istikrarsızlığın kaynağı kalkınmamız ve ilerlememiz birbirine bağlıdır. Güvenliği bölge dışı ülkelere devretmenin hiçbirimize bir  faydası yoktur.

İkincisi ise,  bölgenin yeni düzeni kapsamlı olmalı ve tüm komşulara fayda sağlamalıdır.

 Üçüncüsü de,  komşu ve kardeş ülkeler değerli kaynaklarını yıpratma ve silahlanma yarışı yönünde israf etmemelidir. Bölgemiz savaş, mezhepsel gerginlikler, terörizm ve aşırıcılık, uyuşturucu kaçakçılığı, su kıtlığı, mülteci krizi, çevre tahribatı ve dış müdahalelerden acı çekiyor. Gelecek nesillere daha iyi bir gelecek sağlamak için bu ortak zorlukları birlikte ele alabiliriz.

Pezeşkiyan ayrıca; “Herkes için barış istiyoruz ve kimseyle savaş halinde değiliz. Ukrayna ve Rusya halkları için kalıcı barış ve güvenlik istiyoruz. İran İslam Cumhuriyeti savaşa karşı çıkıyor ve askeri çatışmaların hızla durdurulması gerektiğini vurguluyor” dedi. Ukrayna’da her türlü” Barışçıl çözümü destekliyor ve bu krizin ancak diyalogla sonlandırılabileceğine inanıyor.

Cumhurbaşkanı ayrıca şunları kaydetti: İran ve dünya güçleri BERCAM’a fırsat odaklı bir yaklaşımla ulaştılar ve biz de İran’ın haklarının tanınması ve Trump’ın tek taraflı yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer alanda en üst düzeyde izlemeyi kabul ettik. Trump’ın Bercam’dan tek taraflı çekilmesi, siyasi alanda tehdit odaklı, ekonomik alanda ise güç odaklı bir bakış açısı sergilediğini gösterdi.

Dr. Pezeşkiyan ayrıca şunları  belirtti: Tek taraflı yaptırımlar halkı hedef alıyor ve İran’ın ekonomik temellerini yok etmeyi amaçlıyor. Hedef,  İran’ı daha güvenli hale getirmek, sonuç ise herkesin güvensiz kalmasıdır. İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından onaylanan Bercam’daki tüm taahhütlere bağlı kaldığında İran milletine karşı maksimum baskı politikası uygulandı.

Cumhurbaşkanı şöyle dedi: Bercam üyeleriyle etkileşime girmeye hazırız. Bercam yükümlülükleri tam anlamıyla ve iyi niyetle yerine getirilirse diğer konuları da görüşebiliriz.

Cumhurbaşkanı şunları ekledi: Burada Amerikan halkına sesleniyorum,Sınırlarınızın yanına askeri üs kuran İran değil, ülkenize yaptırım uygulayan, dünyayla ticari ilişkilerinizi engelleyen İran değil, ilaca erişiminizi engelleyen İran değil. Dünyanın bankacılık ve para sistemine erişmenizi engelleyen İran değil.

Dr. Pezeşkiyan sözlerine şöyle devam etti: “Sizin genelkurmay başkanlarınıza suikast düzenleyen biz değiliz, ancak Amerika, İran’ın en değerli askeri komutanına Bağdat havaalanında suikast düzenledi.”

İran’a karşı yapıcı olmayan bir strateji benimseyen tüm hükümetlere mesajım, tarihten ders almaları, bu sınırlamaları aşarak yeni bir dönem başlatabilmemizdir. Bu yeni dönem, İran’ın güvenlik kaygılarının anlaşılması ve ortak konularda ortak çalışma yapılmasıyla başlıyor.

İran, daha iyi bir dünya inşa etmek için dünya güçleri ve komşularıyla eşit düzeyde etkili ekonomik, sosyal, siyasi ve güvenlik ilişkileri kurmaya hazırdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

19 − 15 =