İslam inkılabı rehberin’den meclis ve cumhurbaşkanının işbirliğine vurgu

İslam inkılabı rehberin’den meclis ve cumhurbaşkanının işbirliğine vurgu

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, seçilmiş cumhurbaşkanı ve İslami Şura Meclisi işbirliğiyle ülkenin ve halkın sorunlarını çözecek inançlı ve yetkin kişilerden oluşan bir kabinenin oluşmasını umduğunu ifade etti.

İslam inkılabı Lideri, İslami Şura Meclis başkanı ve milletvekilleri ile yaptığı görüşmede, yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın ekonomik, kültürel, uluslararası ve diğer alanlardaki başarısının herkesin başarısı ve zaferi olduğunu belirterek, seçilen cumhurbaşkanı’na görevlerini yerine getirmesinde hepimiz yardımcı olmamız gerektiğini buyurdu. 

Ayetullah Hamenei, Meclisin ülkenin çeşitli siyasi, ekonomik ve kültürel alanlardaki etkili özelliklerini sıralayarak; “Parlamentoyu her zaman hükümetlerle yapıcı etkileşime girmeye çağırdığım gibi, hükümetlerle işbirliğini de tembihledim ve vurguladım” dedi.

İslam İnkılabı Dini Lideri’nin yeni kabinenin oluşumu konusunda parlamento ve seçilmiş cumhurbaşkanının işbirliğine ilişkin tavsiyesi, Önümüzdeki günlerde yasama organı temsilcilerinin, yeni hükümetin kabine üyelerinin yeterliliklerini veya güven oyunlarını teyit etme konusunda ağır bir sorumluluk üstlenecekleri bir ortamda yapılıyor.

Bu yüzden Ayetullah Hamenei, ülkenin ekonomi, kültür, kalkınma ve üretim alanında faaliyet yapanlar ve bakanların zaruri özelliklerini sıralarken, dindar, başarılı, devrimci, geleceğe ümitli bakan, temiz ve sadık, ulusal bakışa sahip ve İslam Cumhuriyeti’ne derinden inanan kişilerden olmaları gerektiğini söyledi.

27 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçilen Mesud Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tenfiz töreni İslam inkılabı Lideri’nin huzurunda gerçekleşmesi ve 29 Ağustos’ta İslami Şura Meclisinde yemin töreni  ardından, güven oyu almak için, kuracağı kabinedeki bakanlarını İslami Şura Meclisi’ne tanıtması gerekir.

Aslında İslami Şura Meclisi önümüzdeki günlerde, bakanların seçiminde sadece seçilmiş cumhurbaşkanıyla işbirliği yapmakla kalmayacak aynı zamanda önerilen bakanların nihai onayında en önemli karar alma organı olacaktır. Önerilen bakanlardan bir veya birkaçına güvenoyu verilmediği  durumunda cumhurbaşkanı, güven oyu almak ve kabineye katılmak üzere başka kişileri parlamentoya tanıtabilecek.

Anayasanın 63. maddesine göre; İslami Şura’nın temsil süresi 4 yıldır ve halkın seçilmiş temsilcileri ise genel konularda halkın temsilcisi olarak faaliyet gösterdikleri her dönemde anayasanın öngördüğü sınırlar dahilinde kanun çıkarabilirler. Ayrıca yürütme organı başta olmak üzere ülkenin tüm işlerini soruşturma haklarına da sahiptirler. Aslında temsilcilerin halkın oyuna karşılık kanunla belirlenen görev ve sorumlulukları vardır. Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti anayasasına göre cumhurbaşkanı, İslam İnkılabı Lideri’nden sonra ülkede en etkili ikinci kişi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle İslam Şurası açısından yeni kabinenin onayı diğer konulara göre daha önemlidir.

Bu yüzden İslam İnkılabı Lideri dün milletvekilleriyle yaptığı görüşmede, bu kurumun seçilmiş cumhurbaşkanıyla işbirliği ve gönül birliği içinde olması gerektiğini vurgulayarak, hükümetin başarısını toplumun tüm üyelerinin başarısı olarak değerlendirdi ve bu alanda da tüm kurumların devletle işbirliği yapmasının zorunlu olduğunu söylediler.

İslam İnkılabı Lideri’nin dünkü konuşmasında da belirttiği gibi, iç ve dış sorunlara rağmen, ülkenin birlik ve beraberlik gibi büyük kapasiteleri var ve yüce hedefleri ilerletmek ve halkın sorunlarını çözmek için de parlamento ve hükümetin samimi ve yakın işbirliği, ülkenin farklı sektörlerdeki sorunlarını çözebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

eleven − ten =