Ehli Beyt’in 3. İmam’ını anma törenleri
Hazreti Muhammed’in (S.A.S.) torunu ve ehli beytin 3. İmam’ı Hz. İmam Hüseyin’in (a.s.) şehadet günlerinin yas törenleri, İran İslam Cumhuriyetinin her yerinde özel bir havayla gerçekleşti.
Hz. İmam Hüseyin as ve sadık yarenleri Hicri Kameri 61 yılının Muharrem ayının onuncu günü Kerbela’da şehit oldular. Pars Today’e göre, Muharrem ayının ve Hz. İmam Hüseyin’in (a.s.) ve sadık yarenlerinin şehadetinin yas günlerinin gelmesiyle birlikte, Hz. Seyyidüş Şüheda’ya (a.s.) muhabbet besleyenler İran’da kutsal mekanları, tekke ve camileri ve hatta evlerinin girişlerini siyah bayraklarla donatıyor ve Efendimizin yasında matem tutuyorlar.
Eski zamanlardan beri İran’da siyah giymek hüzün ve kederin sembolüdür. Birinin başına bir musibet gelir ve sevdiklerini kaybederse, matem tutmak için siyah giymesi yaygındı.
Pars Today’in bu haberinin devamında, İran halkının Şehitlerin Efendisinin yasını tutarken çekilmiş bazı fotoğraflar yer alıyor:
Hz. Ali Asgar’ı as anma Töreni, Hicri 61 yılının Muharrem ayının onuncu günü Kerbela Olayı’nda şehit olan bebekleri anmak için yapılan bir törendir. Bu tören her yıl Muharrem ayının ilk Cuma günü sabahı İran şehirlerindeki camilerde ve tekkelerde ve Hindistan, Pakistan, Bahreyn, Irak, Suudi Arabistan, Türkiye ve Afganistan gibi bazı ülkelerde düzenlenmektedir. Bu törende anneler, yeşil elbiseli, başörtülü ve alın bantlı bebekleriyle birlikte törene katılırlar. Hz. Hüseyin’in (a.s.) şehit olan çocuklarının yasını tutmak ve anmak ve annelerin bebekler için beşik kurup ninni okuması İran’daki eski dini törenlerden biridir.
Meşale gezdirme, Muharrem yas törenlerinin geleneklerinden biridir. Bu törende sokaklarda, meydanlarda ve kutsal mekanlarda ateş çukurları gezdirilir.
Tabut taşıma, İranlıların Hz. İmam Hüseyin’e (a.s.) yas tutmak için düzenledikleri geleneksel törenlerden biridir. Bu törende siyah örtüyle kaplı ve her türlü renkli şal ve ayna ile süslenmiş tabut benzeri bir oda, Hz. İmam Hüseyin’in (a.s.) yasının tutulduğu tekkelerde ve halk tarafından taşınır. Tabut taşıma töreni daha çok İran’ın merkezi çölünün etrafındaki şehir ve kasabalarda yaygındır.
Sîne Dur, Shahroud şehrinin halkının eski yas geleneklerinden biridir. Sîne Dur, her birinin sol elini yanındaki kişinin beline taktığı ve sağ eliyle göğsünü dövdüğü bir tür göğüs vurmadır. Bu göğüs vurma, yukarı doğru hareket eden ayaklarla birlikte yapılır ve bu da Shahroud halkının (tarım) geçim kaynağı olan toprağı kazmaktan ilham alan bir semboldür.
Mum gezdirme töreni, yüz yıllık geçmişe sahip eski bir gelenektir. Tören, Tasua’nın akşamından başlayıp akşam karanlığına kadar devam eder ve yas tutanlar tek başlarına veya küçük gruplar halinde 41 şehri caminin önünde 41 mum yakar ve bu günlerin geleneksel matem türkülerini okuyarak Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ve yarenlerinin yasını tutarlar.
Ta’ziye ve Şebi’h-hâni, Kerbela Olayı’nda Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ve ehli beyti’nin şehadetini ve Efendimizin ailenin ve yarenlerinin maruz kaldığı musibetleri anlatan tarihi ve destansı üzücü olaylardan yola çıkan bir tür dini tiyatrodur. Bu tören her yıl Muharrem ayının ilk on gününde İran’da düzenlenmektedir.
Şam-ı Gariban, Farsça edebiyatında ve ağıtlarda, Aşura günü gün batımına ve bu gecenin yasına denir. Bu törenin ağıtları, Hz. İmam Hüseyin (a.s.)’in ehli beyti’nin ve Kerbela Olayı’ndan sağ kalan esirlerin ve çocukların Aşura günü gün batımında Kerbela çölünde karanlığın içinde çaresizce başlarına gelenleri anımsatır. Mum yakmak veya karanlıkta oturmak gibi bazı özel gelenekler, bu gecenin yasını Muharrem’in diğer gecelerinden farklı kılar.
Aşura günü çamur sürme töreni
Çamur Sürme geleneği, İran’ın Loristan eyaletinin en önemli manevi miraslarından biridir ve bu diyarın halkının Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ve sadık yarenlerinin Aşura’da şehadeti yasındaki derin keder ve üzüntülerini ifade eder. Her yıl büyük bir ihtişamla kutlanır.
Muharrem ayının onuncu günü ve Aşura’nın gelişiyle birlikte, İran’ın Loristan eyaletinin halkı, ‘Çamur sürme’ geleneği eşliğinde ‘Çamrûne’ adlı müzik aletini çalarak Hz. İmam Hüseyin’i (a.s.) kaybetmenin yasını tutuyor ve gösteriyorlar ki 1400 yılı aşkın bir süredir geçen zamana rağmen Müslümanların Hz. İmam Hüseyin’in (a.s.) yasındaki acı ve kederleri biraz bile azalmamıştır.