İsrail Lübnan’a saldırarak yok mu olacak?

Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah’ın saha komutanı “Talip Sami Abdullah”ın (Hacı Ebu Talib) şehadeti münasebetiyle yaptığı son konuşmasında, “Savaş tehdidi bizi korkutmuyor ve korkutmamalı. Düşman, en zor günlere hazır olduğumuzu ve düşmanı neyin beklediğini çok iyi biliyor” dedi.

Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın son konuşmasının ardından Arap dünyasının önde gelen analizcilerinden Abdülbari Atwan, Nasrallah’ın konuşmasını inceledi ve Lübnan direnişinin İsrail rejiminin herhangi bir aptallığına yanıt vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Pars Today’e göre Atwan, Rai al-Youm gazetesinde kaleme aldığı makalede şunları söyledi:

Seyyid Hasan Nasrallah’ın konuşmasının önemini anlamak için bu konuşmaya gelen üç temel tepkiye bakmak gerekir:

1. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Nasrallah’ın konuşmasının hemen ardından ülkesinin Lübnan’a yönelik herhangi bir düşmanca eyleme katılımını reddetti.

2. İsrail medyası, analistler ve İsrail ordusu generalleri, rejimin her zamankinden daha kötü bir güvenlik, askeri, ekonomik ve psikolojik durumla karşı karşıya olduğu ve Hizbullah’ın insansız hava araçlarının füzelerden daha tehlikeli olduğu konusunda fikir birliğine vardı. Özellikle Hudhud insansız hava aracının İsrail’in tüm radarlarını ve hava ve kara savunma hatlarını tespit edilmeden aşarak kuzey işgal altındaki Filistin’de fotoğraf çekip “bir hedef hazinesi” ele geçirdikten sonra güney Lübnan’daki üssüne geri dönmesi bu durumu açıkça gösteriyor.

3. Ünlü Amerikalı gazeteci Thomas Friedman, New York Times gazetesinde, “Tanıdığımız İsrail yok oluyor ve şu anda Gazze, Lübnan, Batı Şeria ve bölgede İsrail’i yok etmeye çalışan İran adında büyük bir güç gibi üç cephede savaşa girme olasılığı var” dedi.

Friedman, makalesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kabinesinin ABD’yi bölgede Çin ve Rusya’nın lehine sonuçlanacak bir savaşa sürükleyeceği konusunda uyardı.

Atwan makalesinde Nasrallah’ın ilk kez Kıbrıs’ı doğrudan saldırı ve havaalanlarına ve altyapısına saldırı tehdidiyle karşı karşıya getirdiğini belirterek, bu tehdidin nedeninin direniş gözlemcilerinin Nisan ayında Kıbrıs’ın güney Lübnan’a coğrafi açıdan benzeyen dağlık bölgelerinde bir tatbikat düzenlediğine dair istihbarat bilgisi olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, İsrail rejiminin havaalanlarının Hizbullah füze saldırılarında yok olması durumunda İsrail savaş uçakları ve yolcu uçaklarına açılması için gizli bir anlaşmaya varıldığına dair bilgiler de ele geçirildi.

Arap analiste göre, İsrail generalleri son 10 yıldır Hizbullah’ın füze yeteneğini izliyordu, ancak Hizbullah’ın Hudhud insansız hava aracı ve işgal altındaki kuzey Filistin’e yaptığı olağanüstü sızma, onları Hizbullah’ın insansız hava aracı silahları ve radarların algılayamadığı, çok alçak irtifalarda uçan, yüksek patlayıcı güce sahip savaş başlıkları ve mükemmel gözetleme ve görüntüleme kameralarıyla donatılmış yeni nesli konusunda korkunç bir gerçeğin farkına vardırdı.

Atwan, Lübnan direnişinin ruhsal ve silahlanma açısından her zamankinden daha güçlü olduğunu belirterek şunları yazdı: Bunu doğrulayan kanıt, ABD elçisi Amos Hochstein’ın Beyrut’tan eli boş dönmesi ve Lübnanlıların ABD’nin dayatmalarına karşı tutarlı tutumudur.

Bu analist, İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant’ın Hizbullah’a yönelik tehdidine de değinerek şunları yazdı: Bu tür tehditleri çok duyduk. Galant’ın bu tehditleri yerine getirme yeteneği varsa, buyursun yapsın ya da sussun. Tel Aviv’in ilk füze Beyrut banliyölerine fırlatılmadan önce haritadan silineceğinden eminiz.