13. hükûmette insani gelişme endeksinin hızlanması

13. hükûmette insani gelişme endeksinin hızlanması

Birleşmiş Milletler, insani gelişme raporlarının yenisinde, İran’daki insani gelişme endeksinin yükseliş eğilimini duyurdu.

İnsani gelişme endeksi, her ülkenin adalet, sosyal, ekonomik, sağlık ve kültürel refah düzeyini gösteren ve sıfırdan bire kadar bir sayıyı içeren bir enkestir. Bu rakam ne kadar yüksek olursa o ülkenin insani gelişmişliğinin de o kadar fazla olduğu anlamına gelir. BM’in son raporu, İran’ın insani gelişme endeksinin İslam Devrimi’nin zaferinden sonraki yıllarda %77 oranında büyüdüğünü gösteriyor. Bu rapora göre, İran’ın insani gelişme endeksinin büyümesi son iki yılda (13. hükûmette) hızlandı.

İran, Birleşmiş Milletler’in bir önceki raporuna göre, 2021 yılı insani gelişme endeksinde 0,776 puan almıştı ancak 2022 yılına ilişkin bu yılki raporda büyümeyi gösteren 0,780 gibi daha yüksek bir puan elde etti. Bu yıl İran’da insani gelişme durumu bir önceki yıla göre iyileşti. Bu raporda İran, insani gelişme düzeyi yüksek ülkeler arasında yer alıyor ve insani gelişme düzeyi çok yüksek olan ülkelerden sadece birkaç puan uzakta bulunuyor. Dünya ülkeleri insani gelişme düzeyine göre, insani gelişme çok yüksek olan ülkeler, insani gelişme yüksek olan ülkeler, orta insani gelişme gösteren ülkeler ve insani gelişme düzeyi düşük olan ülkeler olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır. Bu rapor, insani gelişme endeksinde İsviçre’yi en gelişmiş ülke, Somali’yi ise son sıraya yerleştirdi. İran’ın insani gelişme endeksinin artmasıyla birlikte ülkenin dünya sıralamasındaki konumu iyileşti. İran, 1979 yılında insani gelişme açısından dünyadaki 182 ülke arasında 110. sıradayken, son iki yılda 34 sıra yükselerek 76. sıraya yükseldi.

Dünya Bankası da bir süre önce, İran hükûmetinin hesap verebilirlik ve sorumluluk kabul edebilirlik endeksinde kaydettiği ilerlemeyi takdir etmişti.

Hesap verebilirlik ve sorumluluk kabul edebilirlik endeksi, dünya hükûmetlerinin halkın taleplerine duyarlılığını kontrol etmek ve onlara karşı görev ve sorumluluklarına dikkat etmek amacıyla tanımlanmış olup, bu endekste her hükûmete -2,5’tan +2,5’e kadar puan verilmektedir. Bu da şu anlama gelir ki bu puan ne kadar yüksekse, o hükûmetin hesap verebilirliğinin daha fazla olduğu anlamına gelir.

Elbette İslam Devrimi’nin zaferinden bu yana, tüm alanlarda ilerleme her zaman İmam Humeyni (r.a.) ve İslam Devrimi Lideri’nin isteklerinden biri olmuştur ve İran milleti, ilerleme için bilimin tüm yönlerine ulaşmak için hiçbir çabadan kaçınmamıştır. Amerika ve müttefiklerinin son 45 yılda İran’ı zayıflatmak için yürüttüğü tüm baskı, komplo ve yaptırımlara rağmen, mevcut istatistikler artık İran İslam Cumhuriyeti’nin çoğu sektörde başarılı olduğunu ve yoluna devam ettiğini gösteriyor. İran sınırları dışındaki medya çoğunlukla İran’ın barışçıl nükleer bilim ve savunma sanayii alanlarındaki ilerlemesine ilişkin düşmanca haberler yayınlasa da, ülkenin İslam Devrimi’nin zaferinden sonra sanayi, tarım ve insani kalkınma sektörlerinde elde ettiği başarılar kayda değer orandadır ki düşmanlar nadiren buna değiniyor. İran’ın dünya bilimsel sıralama sistemlerinde 16. sıraya ulaşması, toplumun bilimsel seviyesinin yükselmesi, okuryazarlık oranının artması, nano, nükleer, uzay ve kök hücre teknolojisinde üstünlüğü ve icatları, İran İslam Cumhuriyeti’nin bilimsel ve teknolojik başarıları arasında yer almaktadır. Bu sayede İran İslam Cumhuriyeti son yıllarda pek çok başarıya imza atmış olup, bugün tüm dost ve hatta düşmanları İran’ın dünya arenasında güçlü ve etkili bir ülke olduğunu kabul etmekte ve bu gelişmeler baskılara, savaşlara ve acımasız yaptırımlara rağmen gerçekleşmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 − 2 =