Terörist İsrail ordusu sosyal medyada Filistinlilere karşı şiddeti nasıl kışkırtıyor?

Terörist İsrail ordusu sosyal medyada Filistinlilere karşı şiddeti nasıl kışkırtıyor?

Başını Siyonist İsrail’in çektiği organizasyon ve oluşumlar Filistinlilere yönelik hak ihlalleri ve soykırım söylemlerini sosyal medyada yayıyor.

İşgalci İsrail ordusu tarafından 9 Ekim’de oluşturulan ve Filistinlilere yönelik ihlalleri düzenli olarak paylaşan bir Telegram grubu, bir tür “psikolojik savaş” ve şiddeti körükleme aracı olarak görev yapıyor.

Şu anda 10.500’den fazla abonesi olan kanalın ilk adı “Yenilmezler” iken bir gün sonra İbranice’de Gazze’nin telaffuzu olan ve “cehennem” anlamına gelen “Azazel” olarak değiştirildi.

Başlık daha sonra “sansürsüz 72 huri” olarak değiştirildi.

Kanal, Filistinlilere yönelik ihlalleri, sivil alanların ve binaların yıkımını gösteren 700’den fazla fotoğraf ve video yayınlayarak izleyicilerine “teröristlerin hayallerini yıkma” ve “Gazze Şeridi’nden özel içerikler” gösterme sözü veriyor.

Haaretz’e göre İsrail ordusu kanalı işlettiğini inkar ediyor ancak üst düzey bir askeri yetkili gazeteye yaptığı açıklamada kanalın işletilmesinden ordunun sorumlu olduğunu doğruladı.

Kanaldaki mesajlardan bazıları insanları içeriği paylaşmaya teşvik ediyor, böylece herkes “onları mahvettiğimizi görebilecek”.

“Kemiklerinin çıtırtısını duyabilirsiniz”

Kanaldaki bazı paylaşımlarda Filistinlilerle alay ediliyor ve hakarete uğruyorlar.

Kanal, 7 Ekim’de Hamas öncülüğünde İsrail’e saldırının ardından kuruldu. Saldırının ardından İsrail Gazze Şeridi’ni ağır bombardımana tutmuş, çoğu Filistinli 18.700’den fazla sivil ölmüş ve en az 40.000 bina hasar görmüş ya da tamamen yıkılmıştı.
 
Kanalda yer alan bir örnekte, üzerinde oynanmış bir fotoğrafta Gazze’nin Han Yunus kentinde yıkılmış bir mahallenin ortasında bir atlıkarınca ve lunapark gösteriliyor.

11 Ekim tarihli bir başka paylaşımda ise şöyle deniyor: ” Analarını yakıyorlar… Elimizdeki videoya inanamayacaksınız! Kemiklerinin çıtırtısını duyabilirsiniz. Hemen yükleyeceğiz, hazır olun.”

Kanalda her gün yeni paylaşımlar yayınlanıyor ve moderatörler sık sık insanları “komik” ya da “beklemeye değer” olarak tanımladıkları bir sonraki paylaşımları için “hazırlanmaya” teşvik ediyor.

Gazze’deki bir evin bombalanmış mutfağını gösteren ve üzerinde “bu dairenin geniş ve tam donanımlı bir mutfağı var” yazan bir paylaşımın abonelerden gülme ve ateş emojisi tepkileri aldığı görülüyor.

Bir başka paylaşımda ise bombalanmış evinde perişan halde oturan Filistinli bir adamın fotoğrafı ve “Gazze’de satılık, dört yönden hava alan muhteşem bir çatı katı” başlığı yer alıyor.

Kanalın takipçileri ayrıca “moral yükseltmek” amacıyla gönderileri geniş çapta paylaşmaya teşvik ediliyor.

Bu başlıklardan birinde şöyle deniyor: “Gazze dümdüz oldu, sesimizi duyurmalıyız. Paylaş ve yay, birlikte İsrail halkının moralini yükselteceğiz.”

Irkçı dil ve imgeler de kanalda sürekli olarak kullanılıyor.

İki Filistinli erkeğin görüntüleri tahrif edilerek domuz gibi gösteriliyor ve “Burada, annelerinin (muhtemelen erkek kardeşinden hamile kalan) nefes kesici iki hamam böceğiyle gurur duyduğundan emin olduğumuz al-Qawsami kardeşleri görüyoruz” deniyor.

‘Soykırımcı’ söylem

Bir dijital haklar kuruluşu olan Access Now’ın politika direktörü Marwa Fatafta, kanaldaki söylemin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor.

Fatafta, “Geçmiş soykırımlar ve zulümler tarihi bize kelimelerin ölümcül olabileceğini öğretti. Filistinlileri daha az insan olarak – “hayvani insanlar”, “hamamböcekleri” ya da “fareler” olarak- tasvir etmek, onlara karşı işlenen iğrenç suçları ve şiddeti meşrulaştırmaya ve hoş görmeye hizmet ediyor” dedi.

Fatafta ayrıca, “Bu tür içerikler İsraillilerin 7 Ekim saldırılarından sonra duydukları intikam arzusunu besliyor ve sonu gelmeyen şiddet döngülerini sürekli hale getirebiliyor” ifadelerini kullandı.

Fatafta’ya göre, bu tür Telegram kanallarında “soykırım söyleminin ve Filistinlilerin insanlıktan çıkarılmasının” yayılmasıyla mücadele etmek için daha fazlasının yapılması gerekiyor.

Fatafta, “Bu durum teknoloji şirketlerinde sirenlerin çalmasına yol açmalı, ne de olsa bu sadece soykırım yapma niyetinde değil, aynı zamanda bunu yapabilecek araçlara da sahip bir ordu. Ancak şimdiye kadar şirketler bu içeriğin platformlarında yaygınlaşmasına izin vererek umursamaz davrandılar” dedi.

“Nefret söylemi için bir yuva”

Kudüs’te yaşayan Filistinli bir yazar ve Filistinlilerin dijital haklarını savunan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan 7amleh’in yöneticisi olan Celal Ebu Hatir, Telegram’ın hiçbir içeriği denetlememe politikasıyla “kötü şöhretli” olduğunu ifade ediyor.

Ebu Hatir, Middle East Eye’a verdiği demeçte “-Telegram- nefret söylemi ve Filistinlilere karşı şiddete teşvik için bir yuva olmuştur” diyor.

Ebu Hatir’e göre 7amleh, çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana açıkça soykırım ve tüm Filistinlilerin toplu olarak cezalandırılması çağrısında bulunan bir dizi Telegram kanalını tespit etti.

Kanallarda yöneticiler tarafından Filistinlilerin, toplantı ve yürüyüşlerin adresleri yayınlanıyor, abonelere saldırı planlamaları çağrısında bulunuluyor ve Telegram bu paylaşımları kaldırmayı reddediyor.

Ebu Hatir, “Bu kanallar iğrençtir ve İsrail ordusu tarafından yönetiliyor olsalar bile Filistinlileri insanlıktan çıkaran ve toplu cezalandırılmalarını haklı gösteren nefret dolu söylemleri desteklemeye devam etmelerine izin verilmemelidir” dedi.

7amleh, 7 Ekim’den bu yana internette Filistinlileri hedef alan nefret söyleminde bir artış kaydetti. Yapay zeka destekli dil modeli Violence Indicator, ağırlıklı olarak eskiden Twitter olarak bilinen X’te olmak üzere çeşitli çevrimiçi platformlarda bu tür 2.3 milyondan fazla örneği belgeledi.

Ebu Hatir, bu durumun “İsrailli hükümet yetkilileri ve askeri liderler tarafından resmi sıfatlarıyla dile getirilen kışkırtma ve tahrik edici söylemlerin bir yansıması” olarak görülebileceğini söylüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × 4 =