Yayında isyan eden Filistinli muhabir TRT Haber’e konuştu: Gazeteciliğin hiçbir dokunulmazlığı yok

Yayında isyan eden Filistinli muhabir TRT Haber’e konuştu: Gazeteciliğin hiçbir dokunulmazlığı yok

Gazze’de gazeteciler en ölümcül görevini yapıyor. Gazze’de bir ayda 50’ye yakın gazeteci öldürüldü. Filistinli muhabir, daha fazla dayanamayıp “bunlar bizi korumuyor” diyerek yayında gazeteci yeleğini ve kaskını çıkarmıştı. O muhabir Salman El Beşir, o gün yaşadığı duygusal çöküşü TRT Haber’e anlattı.

Filistin Televizyonu’nun Gazze’deki muhabiri Salman El Beşir, İsrail saldırılarının başladığı günden beri birçok yakınını kaybetti ve bunlar arasında birlikte görev yaptığı meslektaşları da var.

El Beşir, geçtiğimiz günlerde canlı yayından hemen önce aynı kanaldaki mesai arkadaşının ölüm haberini aldı.

Tepkisi tüm dünyada ses getiren Salman El Beşir ile Gazze’deki telefon ve internet kesintileri nedeniyle güçlükle iletişime geçildi.

“27 gündür yanımda çalışan arkadaşımın ölüm haberini verdim”

TRT, Filistinli muhabirle bölgedeki canlı yayın aracı vasıtasıyla röportaj gerçekleştirdi.

Salman El Beşir açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Canlı yayına çıktım o ise evine döndü ve bombardıman sesi canlı yayında dahi duyuldu. Maalesef 15 dakika önce yanımda bulunan arkadaşım, ailesiyle ve çocuklarıyla hastaneye kaldırılmıştı. O an gazetecilerin uluslararası koruma altında olduğuna dair konuşulan bütün şeylerin slogan olmaktan öteye gitmediğini hissettim. Göğsümde ciddi bir sıkışıklık hissettim ve üzerime giydiğim gazeteci yeleğinin nefesimi sıkıştırdığını ve herhangi bir değeri olmadığını hissettim. Üzerinde basın yazıyor fakat bu bombardımanlara karşı gazetecileri asla korumuyor. Kendimi bu yeleği üzerimden atarken buldum nefes almaya ihtiyacım vardı. Acı şekilde şehit olan arkadaşım Muhammed Ebu Hatab’ı son kez koklamak istedim. Üzerimdeki yeleği atarken söylemek istediğim şuydu: Bu sloganların Gazze’de en ufak bir değeri yok. 27 gündür yayında beraber çalıştığınız yakın arkadaşınızın, bunca bombardıman ve tehlikeden sonra herhangi bir dokunulmazlığı gözetilmeksizin bir anda göçüp gitmesi, sadece kendi değil ailesi ve çocuklarının da şehit olması.”

“Burada internet ve iletişim yok, haber alıp veremiyoruz”

Salman El Beşir, Gazze’deki gazetecilerin çalışma koşullarıyla ilgili de şunları söyledi:

”Gazze’de herhangi bir sivil vatandaş gibi hedef konumundayken zor şartlarda çalışıyoruz. Gazze’nin çok büyük kesiminde elektrik ve su bulunmuyor. Ayrıca yaşadığımız bir diğer alışılmadık durum da internetin ani şekilde kesilmesi. Dünyayla iletişimin kesilmesi ve hatta kendi çevrenizle dahi iletişiminizin olmaması kabul edilebilir bir durum değil. Gazeteci olarak haberleri elinizdeki imkanların müsaade ettiği alandan daha fazlasına ulaştırmanız gerekiyor.”

Gazetecilerin ölümcül savaşı

Salman El Beşir, basın mensuplarıyla birlikte Gazze’nin genelinde yaşanan insanlık dramının nasıl son bulacağı sorusuna yanıt arıyor.

“Bizler Cenevre Anlaşması’nın kapsama alanı dışında olduğumuzu düşünüyoruz. Gazze insanların görme alanına dahil değil sanki. Burada gazetecilerin başına gelen olaylar dünya tarafından görülmüyor ve bundan dolayı gazetecileri öldüren katillerin cezalandırılması da mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bu ihlalleri yapan gücün geri adım atmasını sağlayacak caydırıcı adımlar da atılmıyor ve bu işgal gücü de sınır tanımıyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × one =