Le Monde: Batı, Ukrayna’dan sıkılmaya başladı
Fransız Le Monde gazetesinin önde gelen köşe yazarlarından Sylvie Kauffmann, 19 aydır devam eden çatışmalarda Batı’nın Kiev’e olan desteğinin azaldığını belirterek, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in son açıklamalarının bazı ortakları rahatsız ettiğini belirtti.
Kauffmann, kaleme aldığı yazıda Batı’nın Ukrayna yorgunluğunun bir dizi askeri ve diplomatik sebeple açıklanabileceğini belirterek ilk olarak duraksayan ‘karşı taarruzdan’ etti.
Yazara göre Ukrayna ordusu ‘yorgun ve silahtan, özellikle de Batı’nın stoklarını boşaltması nedeniyle tedarik etmekte zorlandığı mühimmat ve toplardan yoksun.’
Kauffmann, “Önümüzdeki kış zor geçeceğe benziyor. Siyasi açıdan Zelenskiy’in ‘büyüsü’ zayıflamaya başlıyor. Ukrayna Devlet Başkanı’nın sözleri giderek daha az ağırlık taşıyor ve hatta bazı ortakları kızdırıyor, onlar da yeterince aktif olmadıkları gerekçesiyle eleştirilmekten yoruldular,” değerlendirmesini yaptı.
Yazara göre söz konusu sebeplere eylül ayından bu yana yaşanan diplomatik gerilimlerin de eklenebileceğini kaydetti: “Batı’nın Kiev lehindeki argümanları Küresel Güney’de yankı bulmadı. ABD’de Ukrayna, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında siyasi pazarlık kozu haline geldi.”
Öte yandan Kauffman, Avrupa’da da Polonya’nın seçim kampanyası nedeniyle kenara çekildiğini ve Slovakya’da da seçimi ‘Rusya taraftarı bir adayın’ kazandığını ifade etti.
Kaufmann, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB dışişleri bakanlarının 2 Ekim’de Kiev’de bir araya gelme kararını ‘güzel bir hareket’ olarak nitelendirirken, Macaristan ve Polonya dışişleri bakanlarının toplantıda yer almamasının eksiklik olduğunu belirtti.
Yazar, “Aynı zamanda, sağlık durumunu gerekçe gösteren Polonyalı bakan, partisinin Katowice’deki kongresine katılabilecek kadar iyi durumdaydı,” ifadelerini kullandı.
‘ABD’de birileri Ukrayna’yı feda etmeyi göze alabilir ama Avrupalıların böyle bir lüksü yok’
Tüm bu zorluklara rağmen AB’nin genişlemesi konusunun gündemden düşmediğine işaret eden Kauffman, “ABD’deki siyasi gelişmeler ne olursa olsun bu konu kaçınılmaz hale geldi, fakat bu konuda olumlu dinamikler elde etmek son derece zor,” yorumunda bulundu.
“Washington’da birileri Ukrayna’yı feda etmeyi göze alabilir ama Avrupalıların böyle bir lüksü yok,” Kaufmann, Kiev’in yenilgisinin Avrupa’yı riske atacağını savundu.
Bununla beraber Brüksel Jeopolitik Enstitüsü’nden Luca van Middelaar ve Hans Kribbe tarafından yapılan çalışmanın bulgularına atıfta bulunan Kaufmann, Ukrayna’nın ‘kıtasal güvenlik nedenleriyle Moldova ve Batı Balkan ülkelerinin katılımıyla birlikte AB’ye entegrasyonunun hem gerekli hem de imkânsız’ göründüğünü yazdı.
AB’yi ‘felce uğratmadan ve havaya uçurmadan genişletmenin’ büyük bir ustalık gerektireceğini vurgulayan Kaufmann, şöyle devam etti: “Ukrayna’yı AB’ye almayı reddetmek pek çok Avrupalı için kabul edilemez olsa da bu katılımın AB’den talep edeceği reformlar ve fedakarlıklar da aynı derecede kabul edilemez görünebilir. Her iki tarafta da AB’nin genişlemesini mümkün kılacak reformlara odaklanarak zaman kazanmaya çalışabilir ya da üyeliğin ne anlama geldiğine dair alternatif yorumlar arayabiliriz.”