İran’da kutsal savunma haftası

İran’da kutsal savunma haftası

İran takviminde HŞ 30 Şehriver ile başlayan hafta “kutsal savunma” haftası olarak adlandırılmıştır. Kutsal savunma haftası aynı zamanda Amerika devletinin İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı en acımasız yaptırımlara başlamasına da denk geliyor. Nitekim İran İslam inkılabı zafere kavuştuğu günden bu yana İran İslam Cumhuriyeti hiç bir dönemde Amerika’nın birinci ve ikinci dereceden yaptırımlarına bu kadar ağır bir şekilde maruz kalmadı.

Bugün Amerika devleti İran halkına karşı tarihinin en geniş iktisadi savaşını veya daha doğru bir tabirle iktisadi terörü dayatmıştır. Amerika’nın İran halkı ve İslami nizama dayattığı bu iktisadi savaşın amacı, İslam Cumhuriyeti nizamını dize getirmek ve Beyaz Saray’ın isteklerini nükleer silah ve terörle mücadele maskesi altında İran’a dayatmaktır. Amerika belki de bu doğrultuda ve dünyanın birçok ülkesi ile geniş ticari ve iktisadi ilişkileri sayesinde İran’ın ham petrol satışı yolunda bazı engeller oluşturmayı ve ticari ortaklarının bankacılık hizmetlerine ulaşmalarına mani olmayı başardı, ancak bir kaç gerici Arap rejimi ve korsan İsrail’den başka hiç bir ülke Amerika’nın İran İslam Cumhuriyeti karşıtı politikalarına eşlik etmedi. 
Şimdi Saddam rejiminin İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı 8 yıllık savaşın üzerinden 34 yıl geçtiği  bir sırada kahraman İran halkı ve İslam Cumhuriyeti nizamı Amerika’nın azami baskı politikasına karşı direnerek Washington’u ve siyonist rejim İsrail’i aciz duruma düşürerek bir kez daha bu halkın gücünü gözler önüne serdi. 
İran halkı 8 yıllık kutsal savunma yıllarında, Amerika’nın daha yeni kurulan ve ayakta durmaya çalışan İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı kumpaslarına destek vermek üzere Irak Baas ordusunun barbarca saldırılarına karşı ülke topraklarını savunduğu gibi şimdi de bir kez daha azametini ve direnişini sergiledi. 
Gerçekte 8 yıllık kutsal savunma yılları büyük İran halkının iman gücü, hakkaniyeti ve direnişinin ispatı doğrultusunda büyük bir sınav oldu. Kutsal savunma yılları İranlı gençlerin yiğitlikleri ile dolu hassas ve kader belirleyici günlerle doludur. 8 yıllık kutsal savunma yılları saldırganlara ve zalimlere karşı direnişin en somut ve en pratik kavramlarını gözler önüne seren en önemli bileşenlerden biridir. 
Gerçekte İran İslam Cumhuriyeti nizamı ne zaman politikalarının pratik modeli olarak direnişi benimsediyse, işte o zaman Saddam rejiminin gücünü çökertmeyi başardı. Bir başka ifade ile eğer dayatılan savaşın tek kelimede özetleyecek olursak, o kelime “direniş” olacaktır. 
İran halkının kutsal savunma yıllarındaki kahramanca direnişi, bu halk için sonsuz milli gurur kaynağı oldu. Bu direniş aynı zamanda Doğu ve Batı süper güçlerinin büyük İran halkını dize getirme yönündeki ortak kumpasını, İran İslam Cumhuriyeti nizamının gücünü ortaya koymak üzere büyük bir fırsata çevirdi. Gerçekte İranlı cesur gençlerin kahramanlıkları ve fedakarlıkları İran İslam Cumhuriyeti nizamını sigortalattı ve halkın desteğine dayanmak ve İslam hakimiyetini benimsemek ve tüm güçlerin vahdeti ile başta ABD olmak üzere her türlü zorba ve sultacı düşmanı tüm iktisadi ve askeri üstünlüklerine rağmen hezimete uğratmanın mümkün olduğunu ispat etti. 
Aslında Saddam rejiminin dayattığı savaş, İran İslam inkılabı zaferi üzerinden daha 19 ay geçtiği bir sırada yeni yeni ayakta duran İran İslam Cumhuriyeti nizamını çökertmek için dayatılmıştı. Ancak bu savaş tam tersine İran halkının milli vahdetini ve dayanışmasını pekiştirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

twenty + eleven =