ABD’nin Tayvan’da biyolojik laboratuvar kurma iddiasına Çin’den tepki
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, haber çevrelerinin ABD’nin Tayvan adasında gizli bir biyolojik laboratuvar kurduğu iddiasına tepki olarak, “Pekin’in sessiz kalmayacağını”söyledi.
Tayvan basınında yer alan haberlere göre ABD, Tayvan adasının ordusundan, gizlice virüs araştırma ve geliştirme yeteneklerine sahip yeni bir biyolojik laboratuvar inşa etmesini istedi. Amerika’nın dünyanın çeşitli yerlerinde biyolojik laboratuvarlarıyla ilgili haberler ilk kez yayınlanmıyor. Son zamanlarda Orta Asya ve Kafkasya’da bu tür laboratuvarların varlığına dair raporlar yayınlandı ve bu, Amerika’nın insan ve insan karşıtı eylemlerinin devam ettiğini gösteriyor. Dünyanın farklı bölgelerinde farklı zamanlarda yayılan çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasında bu laboratuvarların ayak izleri görülmektedir.
Uluslararası meseleler uzmanı Li Van Ti şöyle diyor: Amerika, dünyanın farklı bölgelerinde biyolojik laboratuvarlara sahip olarak rakipleriyle rekabette önde olduğunu düşünüyor. Halbuki hiçbir ülke insanların bir hastalık bahanesi ile topluca öldürülmesine yol açacak böyle bir eylemde bulunmaz. Fakat Amerika her türlü laboratuvar hastalığıyla kolayca soykırım yapma cesaretine sahiptir.
Fakat Tayvan’da şartlar farklı, zira Çin Tayvan’ı kendi toprak bütünlüğünün ayrılmaz parçası görüyor, bu yüzden milli egemenliğini kesin şekilde korurken Amerika’nın Tayvan’ın kendi insanlık dışı ve yıkıcı deneylerin yerine dönüştürmesine izin vermez. Bu yüzden Pekin Amerika’nın bu eylemine kesin olarak mücadele edeceğini duyurdu.
Uluslararası meseleler uzmanı Fercad Emin bu bağlamda şöyle diyor: Amerika’nın politikası sözde insan hakları örtüsü altında kriz yaratmak ve insanlık karşıtıdır. Bu arada raporlar, Amerika’nın dünyada insanlara karşı işlediği en iğrenç suçları çeşitli biçimlerde yansıtıyor, bunlardan biri de bu gibi laboratuvarlarda üretilen enfekte virüslerin yanı sıra kitle imha silahlarının kullanılması.
Son 20 yılda başta Çin olmak üzere doğu Asya gibi bölgelerde, daha sonraları Amerika’nın çeşitli ülkelerdeki biyolojik laboratuvarlardan kaynaklı hastalıklar yayıldı. Bu arada, Hollywood’un Amerikan biyolojik laboratuvarları hakkında yaptığı filmler, yalnızca gerçeklerin ciddi bir yansıması olmakla kalmıyor, üstelik, küresel istikbare karşı çıkarlarsa bu tür silahlarla hedef alınabileceklerine dair dünyaya bir tür uyarıdır.