Hac İbadeti Dünyanın Kurtuluş Yoludur

İnsanlık tarihinin en büyük biraraya gelme münasebetlerinden biri olan Hac ibadeti için yaklaşık 3 milyon kişi bir araya geliyor. Bu eşsiz ibadete istisnasız dünyanın bütün ülkelerinden Müslümanlar katılmaktadır. Elbette hac, her şeyden önce Allah ile kul arasında yapılan bir ibadettir. Hacca giden bir insanın hayatı büyük bir ölçüde değişime uğrarmaktadır. Özel dini ibadetleri yerine getiren bir müslüman sonunda zulme, kötülüğe ve kötülüğe olan nefretini şeytan taşlama ile ifade eder. Kâbe’yi ziyaret etmek, Safa ile Merve arasında sa’y etmek, Arafat’ta namaz kılmak, Mina’da kurban kesmek, şeytan taşlamak ibadetleri insan ruhunda silinmez büyük izler bırakır. Hacı bir müslüman, toplum içinde saflığıyla ayırt edilen biri olmalıdır, yoksa taşladığı şeytanı memnun etmekten öteye gitmez.

Lakin hac ibadeti, sadece bireysel bir ibadet olmamakla bilikte milyonlarca insanın yılın aynı zamanında, aynı günlerde, aynı saatlerde bir araya gelmesi ile ilahi bir sorumluluğu temsil etmektedir. Hac ibadeti, ilahi maarifete uğraştırarak aynı zamanda da dünya sorunları ile nasıl başa çıkabilmelerini öğreten bir ibadettir. Hac ibadeti; İslam mezhepler arası bir birlik törenin yanında din ve milliyet gözetmeksizin dünyanın tüm mazlumlarına şöyle çağrıda bulunur: ”Putperestliği lanetleyin, zulmü lanetleyin, zalimi lanetleyin!”

Müşriklerden beraat etme töreni olan Hac ibadeti dünyanın kurtuluşuna bir meşale olur. Müşrik kimdir? ”Allah’a ortak koşan, Allah’ın kanunu ayaklar altına alan, Allah’ın kulunu kendisine kul kılan.” Hac ibadeti, böylelerini insanlığın faydasına yok etmek ister. Eğer dünya mazlumları hac ibadetinin gerçek mahiyetinin farkına varırlarsa, bu merasimle dayanışmalarını mutlaka ifade edeceklerdir.

Hac ibadetinin bir gün tüm dünyadaki zulme son vermesi ümidiyle!